Düdük değeri!

Bir kere baştan şunu söyleyeyim; bu sezon ne Van Persie ne Nani, beni en çok heyecanlandıran oyuncu Markovic oldu.
Hem inanılmaz süratli hem adam eksiltebiliyor hem de en önemlisi futbolu iyi biliyor.
Ama gelin görün ki Türkiye şartlarında bu tip hızlı oyuncuların oynamasına müsaade etmez hakemler!
Dün gece Barış Şimşek; Markovic'in içinde bulunduğu pozisyonlar dolayısıyla rakibe en az 4 sarı kart verecekken, sarı kartı Markovic'e gösterdi!
Böyle önemli oyuncular, "vasat oyuncular" tarafından sürekli faule maruz kalıyor. O zaman ne gerek var bir çuval para verip yıldız isimleri Süper Lig'e getirmeye? "Marka değeri" diye bağırıp çağıranlar önce hakemlerinin "düdük değeriyle" ilgilenecek!
Zira bu hakemlerle Türk futbolu bir arpa boyu ileriye gitmez.

Hasan müthiş oyuncu
Gelelim maça… Vitor Pereira'nın Caner yerine Hasan Ali'yle başlaması bence yerinde bir karardı. Çünkü orta sahası hızlı isimlerden kurulu Bursaspor ekibini, "savunma konusunda daha yetenekli" Hasan Ali durdurabilirdi.
Hasan müthiş bir profesyonel… Ne zaman görev versen hep hazır… Dün hem defansta hem de hücumda müthiş işler yaptı.
Nani'yle de iyi anlaştıklarını söyleyebiliriz.
Caner sürekli ileri çıkıyor, Hasan Ali ise sadece doğru zamanda… İşte aralarındaki en büyük fark bu… Bursaspor'un hâlâ oturmamış bir takım olduğunu söyleyelim. Orta 3'lüsü Fenerbahçe'nin orta sahasına direnemedi. Zaten Josue'yi marke ettiğin zaman Bursa ekibinin bütün pas trafiği sekteye uğruyor.
Vitor Pereira, "deneme- yanılma" yoluyla da olsa yavaş yavaş doğruyu buluyor. Taşlarla fazla oynamadan ve takıma biraz da kondisyon yükleyerek bu iş olacak.