Takım disiplini
İyi kapanan ve hızlı kontraya çıkan Karabük karşısında erken gelen gol çok önemliydi. Zira ev sahibi takım golü yemesinin ardından savunma hattını orta sahaya yakın kurdu. Bu da açık alanda oynamayı çok seven Emenike için avantajdı. Ancak Fenerbahçe'nin hızlı bir şekilde kontraya çıkmasını beklerken tam tersi oldu.
Karabük ekibi hızlı oyuncularıyla özellikle kanatlardan gelmeye başladı.
Bunun başlıca sebebi Alper, Diego ve Kuyt'ın gününde olmamasıydı aslında… "Hücum sever" üç futbolcu birden etkisiz kalınca Fenerbahçe sadece savunan bir takım durumuna düştü.
Orta sahada top dağıtması beklenen Diego hem çok top ezdi hem de fizik olarak yetersiz kaldı. Çok sevdiği geniş alanda oynama fırsatı bulan Emenike aldığı her topu olumlu kullandı. Ya rakibi zorlayarak taç kazandı ya da takım arkadaşlarına duvar oldu. Caner'in attığı uzun pasla golünü de attı. Fenerbahçe'nin orta saha oyuncuları atacakları uzun topları Emenike'yle daha çok buluşturabilse, ortaya daha farklı bir skor çıkabilirdi.
Selçuk müthiş oynadı
Fenerbahçe'de bazı oyuncular kötü olsa da inanılmaz bir takım savunması disiplini oluşmuş. Bu özellik takım iyi olmasa da, pozisyon bulamasa da her daim tıkır tıkır işliyor.
Bunda stoperlerin hemen önünde oynayan Mehmet Topal'ın büyük katkısı var. Tabii Selçuk'u unutmayalım. İnanılmaz özveriyle oynadı. Orta sahayı derleyip toparladı. Herkesin yardımına koştu, açık kapattı.
Gökhan'ın sakatlanıp çıkmasıyla onun yerine giren Mehmet Topuz, Karabük ekibinin arka arkaya pozisyonlar bulmasına neden oldu.
Fenerbahçe için son dakikalar bu sebeple sıkıntılı geçti. Maçın başından sonuna süper konsantreyle oynayan Egemen-Alves, bana efsane Uche-
Högh ikilisini hatırlatıyor. Sarı- lacivertli futbolcuların zaten kalitesi belli. Bunun üzerine devre arasında yapılan yüklemeler ve doğru taktikler eklenince ortaya yenilmesi çok zor bir takım çıkıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.