Doğrular ve yanlışlar...
Aykut Kocaman, Fransız takımlarını yakından tanıyan bir hoca... Fransa Ligi'nden yaptığı transferler bunun bir göstergesi... Marsilya'yı iyi çözdü çözmesine ancak takımını çözmedi!
İkinci yarı hem de ikinci golü bulmuşken skoru korumaya gitmek Kocaman'ın ilk yanlışıydı.
Takım geriye çekilince F.Bahçe'nin 2. bölgesi çöktü. Marsilyalı oyuncular orta sahayı elini kolunu sallayarak geçti. Bu da arka arkaya pozisyonlar ve goller bulmalarına sebep oldu.
F.Bahçe oyuncu yapısı itibarıyla ceza sahasına kümelenerek rakibi karşılayacak, birlikte savunma yapabilecek bir takım değil. Kocaman'ın ikinci yanlışı ise Sow'u oyundan çıkarmak oldu. Sow rakip defansa sürekli pres yaparak topu iyi kullanmalarını engelliyordu. O çıkınca Marsilya hücum edecek ekstra bir oyuncu kazandı. Skoru koruma hastalığı dün gece 3 puandan etti Fenerbahçe'yi...
Dünyanın sonu değil
Meireles, Emre'den kat be kat iyi bir oyuncu. Dün gece orta sahada inanılmaz çalıştı. Sürekli pres yapan Marsilya'lı oyunculara karşı müthiş mücadele etti.
Fransız ekibi, oyunu geriden kuran bir takım değil. Top rakipteyken hep birlikte pres yaparak pozisyona giriyorlar.
Yapılan şok preslerle Hasan Ali ve Bekir'i zaman zaman zor durumda bıraktıklarını söyleyebilirim.
Neyse ki onların açıklarını kapatan Yobo vardı sahada...
Bütün defansı toparladı, herkesin yardımına koştu.
Volkan'ın da hakkını yemek olmaz. Kritik kurtarışlar yaptı.
Bir kalecinin takımın en iyi isimlerinden biri olması aslında F.Bahçe savunmasının zaafı!
Marsilya özellikle Hasan Ali'nin kanadını darmadağın etti. Ne yazık ki takımda alternatifi yok. Bu sorun gelecekte de Aykut hocanın başını çok ağrıtır.
Beraberlik dünyanın sonu değil.
Ben F.Bahçe'nin bu gruptan çıkacağına yürekten inanıyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.