Bu nasıl F.Bahçe
İlk 3 dakika geçtiğinde kaleye 3 şut girişimi vardı Trabzon'un, F.Bahçe'nin ise bir kötü ortası.
Bordo-mavililer, ilk 7-8 dakika baskıyla F.Bahçe'yi çıkarmadı, pas hatalarına zorladı. Ayew'in bu baskılardan birinde kaptırdığı topta, Yusuf'un hızı ile topu buluşturduğu Rodallega'nın direkte patlayan şutu F.Bahçe'nin şansıydı. Ama iyi oynayan Trabzon'du ve Abdülkadir'in savunma arkasına attığı şahane pasta Yusuf skoru getiriyordu.
F.Bahçe dikine pas atamıyordu, adam eksilten oyuncusu yoktu.
Baskı yediğinde top kaybını kolayca yapıyordu. Oyuncuların özgüveni azalmıştı. Yine de 30. dakika sonrası baskılı oynamaya başladılar.
Ama burada da dert, kaptırdıkları toplarda Trabzon'un çıkış hızına yetişememeleriydi. Ayrıca plansız hücumun bir sonucu olarak Sadık, hem de sol ayağıyla şut atıyor ve orta yapıyordu.
F.Bahçe, Sadık'ın şutu ve ortasına kalmış ise bu takımın hücum planından bahsedilebilir miydi?
Ayew kötüydü, Elif ile değişti.
F.Bahçe'nin üstünlüğü sağladığı anda Sadık'ın atılması dengeleri yine değiştiriyordu. Buna rağmen Topal'ın dışarı vurduğu kafa ve Elif'in şutu önemliydi. 10 kişilik Fener daha iyi oynuyordu. Elif katkı vermişti, Hasan hücuma Valbuena ile beraber daha çok çıkıyordu. Şutu da deniyordu ama Trabzon kalecisi devleşmişti.
Dirar'ın son dakikada kaçırdığı gol kaderdi belki de.F.Bahçe gerçekten kötü top oynuyor, iyi antrene edilmiyor ve iyi yönetilmiyor.
Seyirci de haklı olarak maç sonu şarkı söyleyerek soruyordu;
" Söylesene Ali başkan bu nasıl F.Bahçe?" Son dakikadaki beraberlik bile seyircinin fikrini değiştirmiyordu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.