Elektroşok!

Ön alanda baskı ile başladığı maçta en büyük yeniliği, hücuma beklerini çıkarıp, kanattaki adamları ceza alanına gönderme çabası idi F.Bahçe'nin. Bu kadro, dönen topları da Ozan ve Josef ile kovalıyordu. Ama en önemli olumlu fark, topu kaptırdığı anda yapılan baskı ile geri kazanma başarısıydı.
Bu yapı Vardar'ı hücumda etkisiz kılıyordu.
Ama en büyük sorun bireysel hataydı onu yapınca da golü yedik.
Alper'in oyuna tam giremediğini görüyorduk.
Dirar şutları ile tehdit ediyordu.
Ahmethan'ın tecrübesizliği gol kaçırtıyordu.
Şener hücumda istekli olunca, Alper de oyuna girmeye ve pozisyon bulmaya başlıyordu.
İlk yarıda topla çok oynayan, rakip kaleyi daha fazla bulan, standartlarının üzerinde gol girişimi yapan, hücumda istediği kadar etkili olamasa da, rakibe baskı kuran bir Fenerbahçe vardı. Rakip kalecinin başarısı ve kaleye attığı tek şutta bulduğu gol , ilk yarıdaki adaletsiz skora neden oluyordu.
Yine de, geçen yıl, ilk yarı isabetli şut ortalaması 2 olan takım, bu maçta 5 isabetli şut atıyordu.
2. yarıda iyice kendi alanına gömüldü Vardar. Dirar çok etkisizdi, Ahmethan bir türlü doğru pozisyonda bulunamıyordu.
Valbuena dışında, ters tarafa oyun yönü değiştiren, pas atan adamımız yoktu.
65'te Ahmethan–Soldado değişikliği geldi. Fenerbahçe ilk yarının tersine şut atmayı unuttu.
Ozan ve Josef ceza alanına daha az girişimde bulundu. Şener-Atıf değişikliği ile hücumda kalabalıklaşma çabası geldi.
Ama Aaatıf oynasın derken Alper sağ ön, bu maçın kötüsü Dirar sağ arka gibi garip bir dizilişe geçildi.
Hoca hatasını hemen anladı ki oyuna İsla girdi ve sağ beke geçip, sağ öne Dirar alındı. Ama yavaş oynuyordu takım. İkinci yarıdaki hali de iyi değildi. Topal'ın hatası ve Josef'in kırmızısı ise millette saç bırakmadı.
Elektroşok etkisi yarattı.
Skorun önemi yok, F.Bahçe bu takımı burada eler ancak, tek başına Valbuena'nın yaratıcılığına kalan takımda, Giuliano ve M. Ekici gelmeden öne dikine oynanması sıkıntılı olur.