Ne işim var burda?

İlk golü attıklarında, Beşiktaş % 93, F.Bahçe ise % 90 oranında kazanırken, ilk golü yediği 4 maçın hiçbirini kazanamayan Beşiktaş ile, 8 maçın sadece 1'ini kazanabilmiş F.Bahçe öyküsü vardı. Bu da ilk golün ne kadar önemli olduğunu gösteriyordu.
İki takım da bunu bildiği için sahanın her yerinde birbirlerine baskı ve bol faulle başladılar. Fenerbahçe'nin planı, arkaya adam kaçırmaktı, Lens ile denedi ama zamanlaması kötüydü Hollandalının.
Beşiktaş ise büyük maçlarda yüksek konsantrasyon ile alanı doğru kaplayan Fenerbahçe'nin savunması karşısında ilk 15 dakika pozisyon bulamıyordu.
İlk 15 dakika felsefeler öncelikle rakibi oynatmama üzerine olunca zevksiz bir maç izliyorduk. Ama giderek gol girişimleri olacağı belliydi ve bunu da özellikle Babel ile yüklenen Beşiktaş yapmaya başladı. Ama girişimdi sadece. Öyle ki ilk 28 dakika dolduğunda, iki takım adına da, ne kaleyi tutan şut vardı, ne de isabetli ortası. Ki Fenerbahçe tüm ilk yarıyı bu istatistikle bitirdi.
Kaleyi tutan ilk şut Gökhan'la 30'da atıldı, kimseyi heyecanlandırmadan.
Ama ilk 2 isabetli ortaya Talisca'nın ve Oğuzhan'ın kafaları gol esintisi taşıyordu.
Beşiktaş iyice ısınmıştı oyuna, orta alan boşlukları da bulunca şutu da denedi,Talisca başrolde idi. Maç çok gergin oynanıyordu. Gerginliğin aktörlerinden van Persie'ye, haklı olduğu pozisyonda gereksiz bir kafa atan Tosiç kendini attırınca oyun daha da gerildi.
Tablo F.Bahçe lehine tamamen değişti.

Ozan ile sağlama aldı
Eksik kalan rakibin üzerine gidilirdi, gidildi de Sow, direğe takıldı. Orta saha düşünce -Talisca-Mitrovic değişti.
Bu değişiklik, eksik takımı daha da arkaya yasladı. Fenerbahçe oyunu rakip yarı alanda oynuyordu. Beşiktaş'ın boğulduğu dakikalardı. Ancak pozisyon bulamıyordu sarı-lacivertliler, gol ise, Fenerbahçe ön alanda oynarken değil, Cenk, Fenerbahçe yarı alanında kaptırdığında, Alper, Lens ve Persie organizasyonunda, 2 pasta ve 8 saniyede geldi.
Alper-Ozan değişikliği ile orta alanın savunma kısmını sağlama aldı hemen Advocaat. Beşiktaş, 2 hızlı adamı Babel ve Quaresma ile hücum deniyor ama bireysel kalıyorlardı.Tek şansları duran topu ise,Volkan'ın hakimiyet alanına atınca o şansları da kalmıyordu Sonuç;
1- Oğuzhan- van Persi arasında çirkin diyaloglar, van Persie'nin etik olmayan, kurnaz davranışına karşı akılsızca reaksiyon gösteren Tosic karşılaşmanın kaderini belirledi.
2- 11 kişi oynadığında tek kale oynayan Beşiktaş 10 kişi kalınca reaksiyon gösteremedi.
F.Bahçe bunu fırsat bildi ve nerede ise tek pozisyonda maçı bitirdi.
3- Futbol dışı faktörlerin bu kadar yoğun olduğu bir sektörde yazmak konusunda ne kadar doğru yapıyorum bilmiyorum.