Yanal çok korkmuş

Maç öncesi merakım, ''topçularından ısrarla önde basmasını isteyen'' Yanal'ın bunu yapıp yapmayacağı idi.
Ama geçen haftaki ''kazanan kadroyu'' bozmayan F.Bahçe, ilk 10 dakika rakip 3. bölgede öyle pres yaptı ki, bunu düşünmüş olsa bile uygulayamadı Yanal.
Hemen her Trabzon çıkışında araya girerek topları kazandı F.Bahçe. Gökhan sahanın, hem savunma hem hücum en iyisiydi. Ona Alper ters tarafta ayak uyduramadı.
Oysa ki, Trabzon sağ kanadı Salih ve Sefa ile erkeden sararmış ve gardı düşmüştü. Zaten bunu gören Yanal da, İshak'ı oyuna ve sol beke alıp, çıkardığı Sefa'nın yerine daha 35 'te Yusuf'u kaydırdı.
Golü atmak adına,' 'hızlı kanat atağı, uzaktan şut, duran top, araya pas, ceza alanına bilinçli yerden pas'' gibi her seçeneği kullandı F.Bahçe. Pozisyonları da buldu,13 şut attı, diriydi çünkü ama golü bulamadı.
Diego,bir pozisyon dışında kaleyi düşünmeyerek, Emenike de kötü vuruşlarla buna çanak tuttu. Trabzon'un ''uzaktan kaleyi yoklamak'' dışında planı yoktu. Öyle ki Cardozo topla sadece 9 kez buluşabildi.
Erkan'ın driplingleri ile oyuna tutunmaya çalıştı.Onlarda da son haftaların çok formda adamı Volkan başarılı idi. Aynı övgü Hakan Arıkan için de geçerli idi.

Hücumu düşünmediler
İkinci yarının başında da F.Bahçe yoğun bir baskı kurdu. Ben hayatımda Ersun Yanal'ı bu kadar korkak hiç görmemiştim.
Trabzon hücumu hiç düşürmedi. Hatta Yanal o kadar abarttı ki, Özer'i alıp Belkalem'i oyuna soktu ve orta alana Medjani'yi kaydırdı. Trabzon'u adeta 1-10-
0 taktiği ile oynatmaya başlayan Yanal'a rağmen, F.Bahçe net en az 4-5 gol pozisyonu buldu ama kalesinde devleşen Hakan'ın da başarısı ile atamadı.
Kuyt-Sow değişikliği takıma enerji getirdi ama Diego-Raul değişikliği ile Kartal da "Aman bir tersliğe kurban gitmeyeyim" moduna girdi. Sonuç; F.Bahçe ezici bir baskı ile oynadığı ve en az 4 fark ile kazanacağı "F.Bahçe-Hakan" maçından 2 puan kaybederek ayrıldı. Bu beraberliğe rağmen F.Bahçe'nin hırs, direnç, birlikte savunma becerisi benden geçer not aldı.