Saygıdeğerbahçe
F.Bahçe'nin en iyi yaptığı ''pas yaparak oyuna çıkma'' işini engellemenin tek yolunun önde basmak olduğunu bilen Orduspor maça müthiş baskıyla ve 5 hücum adamıyla başladı.
Orduspor, ilk 5 dakikada 5 gol girişimi ile F.Bahçe'nin bu sezon en mahkum başladığı maçı yaşatıyordu.
Kanat ortalarında F.Bahçe'nin stoperleri öncelik alamadığı için Ordulular topa vuruyor, ilk dakikalarda Volkan'ın ayakta kalması Fener'i kurtarıyordu. İlk 15 dakikada orta ve şutu yoktu Fener'in. Ordu'nun ise 8 orta ve 7 şutunun olması maçın özeti idi.
İlk pozisyonunu 28'de Salih ile bulan F.Bahçe, Ordu yorulmaya başlayınca 30'dan sonra pas yaparak çıkmaya başladı ve maçın en istekli adamı Caner'in pasına Salih'in alış ve vuruş açısından mükemmel golü ile kaleyi bulan ilk şutunda öne geçti.
Salih'e hayran kaldım
İlk yarının özeti hak eden ama atamadığı gollerin acısını ,''işi bilen rakibinin çıkardığı'' bir Ordu-Fener maçıydı.
F.Bahçe'nin bu sezon gelişen en önemli olumlu özelliği öne geçtikten sonra oyunu elinde tutabilecek, tempoyu ayarlayabilme özelliği oldu.
İkinci yarıda bunu yaptı Fener.
Sezon başında G.Birliği'nden Soner'den, sırf Salih'i almak için vazgeçmişti Kocaman. Salih'i Topuk Yaylası'nda izlediğimde hayran olmuş ve "Fener'in bankosu olur, 2 sene içinde milli takımda oynar" diye yazmıştım.
Kocaman'da bana ''Salih'e forma vermeme gerek yok, o zaten formayı alacak ''demişti.
İşte o Salih'in mükemmel golü maçı daha 50'li dakikalarda bitirdi.
Bu takım ve hocası saygıyı hak ediyor. Amsterdam'ı da hak ediyor. Türkiye'de görülmemiş sayıda, 60 üzeri maçı bu kadar istekle oynamanın altında adamlık yatıyor. Bu takımda da ondan onlarca var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.