Amsterdam'a

Önce Fenerliler'den özür diliyorum. 23 Kasım'da Fotomaç'taki yazımda herkese o dönemdeki Fener için "Bu takımdan hiçbir şey olmaz" derken ben "Fener UEFA'da yarı final oynayacak" diye yazmış ve hayalcilikle suçlanmıştım.
Doğru bilemedim. Dört ay önce yarı final oynar dediğim Fener şimdi Amsterdam'a hazırlanıyor.
Maça gelince; rakip size denk olunca ve yarı finali küçük ayrıntılar belirleyecekse stratejiniz kendi sahanızda gol yememek olmalıdır.
Fenerbahçe bu mantıkla sahaya çıktı, topu kendinde tuttu, çok pasla hücuma çıktı.
Tek sıkıntısı çıkışta yaşadığı top kayıpları idi. Zaten kalesinde bu hata dışında pozisyon vermedi.
İlk yarının en iyisi Raul Meireles'ti. Sow ise hücumda çok top kaybına rağmen iki pozisyon buldu.

Baskı hata getirdi
İkinci yarıda kırmızı kart her şeyi değiştirdi. Fener oyunu rakip alana yıktı.
Caner-Mehmet Topal değişikliği ile takım Sow'u da öne atıp 4-4-2'ye döndü. Aykut hoca Cristian-Salih değişikliği ile hücumu daha da çok düşünmeye başladı.
Rakip de Ederson-Ledesma değişikliği ile iyice korktuğunu belli etti. Ama baskı hata getirirdi Önce çizgi hakeminin verdiği penaltı, ardından Caner'in muhteşem frikiğinde antipatik kaleciden dönen topu tamamlayan Kuyt, Lazio'yu uykusuz gecelere itti.
Doğru bir kenar yönetimi, sabır, müthiş bir oyuncu dayanışması ve inanılmaz taraftar desteği Fenerbahçe'yi yarı finale itti bence.
Amsterdam'daki arkadaşlarımı şimdiden arıyorum. Bana final maçında bilet ve