Helal olsun
80'dir nabzın normali ama 180 atıyordu milletin. 120/80'dir tansiyonun normali, 200'ler çıkmıştı millette. Bench'te üstünlük F.Bahçe'de idi.Çünkü Topuz, Alex, Caner, Gökhan kenarda idi. Kontrollü başladılar, F.Bahçe baskılı ve topu ayağında fazla tutan taraftı.
Emre her yerde top çalıyor ama Necati'nin de yardımı ile kalabalık ve koşan G.Saray orta sahası Cristian'ı oynatmıyor, üstelik mutlak bir gol kaçırıyordu.
Selçuk'un çıkışta yaptığı kayıplar dışında olağanüstü durum yoktu.
Elmander'in sakatlığı. Baros'un girişi, topu önde tutma açısından G.Saray'ın yediği baskıyı da, paniğini de arttırıyordu.
Melo, Semih ve Ujfalusi arasına girip, stoperleri 3'lemek zorunda kalıyordu.
G.Saray gelemiyor, Orhan çok iyi oynuyor, Volkan yere dahi yatmıyor, F.Bahçe rakibinin 2 katından fazla pas yaparak yoruyordu.
2. yarı tempoyu düşürdü Fener, baskı yapsa da.
G.Saray, Cristian'ın etkisizliği, Selçuk'un kayıpları nedeni ile gelmeye başladı. Ama F.Bahçe pozisyonları bulunca, Necati-
Aydın değişikliği ile orta sahayı kalabalıklaştırdı Terim.
Dia'nin aptalca kırmızısı oyunun tansiyonunu yükseltti.
G.Saray topla daha fazla oynayabilmeye başladı. Alex-Henry hamlesi geldi. Ujfalusi aptallıkta Dia ile yarışınca sayılar eşitlendi.
Ama taktik falan kalmadı, topu alan götürmeye çalışıyordu.
F.Bahçe kazanmayı hak etti ama kazanamadı. 2 ay önce, "Süper Final'de en fazla puanı F.Bahçe alır ama G.Saray şampiyon olur, F.Bahçe de kupayı alır '' diye yazmıştım.
G.Saray ligin, F.Bahçe Süper Final'in en iyisi idi.
İkisine de helal olsun. Ama bu şartlarda buraya kadar gelen F.Bahçe'nin camia olarak birçok kuruma örnek işler yaptığını net söylüyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.