Centilmen olsun

Devre arasında telefonum çaldı, arayan F.Bahçeli bir hastam "İkinci yarı maç döner mi hocam?" diye soruyordu. Hırsı olmayan, ısıramayan, isteksiz bir takımın ikinci yarı bu maçı döndürme şansı ne olabilirdi ki?
Cevabım onu mutsuz etmişti ama gerçek buydu. Kaleye tek şut atamayan, sürekli sağa sola kaçıp pas isteyen Sow'u yalnızlığa mahkum eden, savunmadan çıkamayan, kanadı kullanamayan, sol kanadı eleğe dönmüş, "öne iyi çıkıyor" diye övdüğümüz ama 3-4 haftadır kötü olan ve kaptırdığı topla Birol'dan golü yediren Serdar'ı da dökülen bir takımın, Karabük karşısında şansı ne olurdu ki? Hele ki, şartlar ne olursa olsun, büyük takım maç biterken hem de 2 dakikada nasıl 2 gol yerdi ki?

NE SORABİLİRİM Kİ?
Topu ayağında yüzde 58 (bir ara 72'ye çıktı) tutan ama yan pas yapmaktan taraftarına mide spazmı geçirten bir takımın ne kadar şansı olabilirdi ki?
2-0 mağlupken, 2. yarının ilk 25 dakikasında Sow'un ayağına sadece 1 kez top değmişse, nasıl değişebilirdi ki? Alex'in biraz kıpırdaması, frikiği ve 2 dakika sonra gelen ve bence doğru olmayan penaltı da fikrimi değiştiremezdi ki!
Bienvenu oyuna girdiğinde çift santrfora dönerler diye düşünen bendenizin, tam tersi solda oynatılan Bienvenu'ye ve kurtarıcı Selçuk'a! hesap sorma hakkı ne olabilirdi ki?
Son 1 aydır düşüşün Aykut hoca tarafından görülmemesi nasıl mümkün olabilirdi ki?
Başkanının hayatındaki en önemli günden önce, kazanarak moral vermek yerine, sahada gezinen oyuncuları nasıl anlatabilirdim ki?
Bunları hastama anlatamadım, sadece "Karabük'ü kutla" dedim, bari adın centilmen olsun.