Santrafener!
1) 5' i de oyunu defansif tarafını yapmayı çok iyi bilen bir orta saha ile çıkmıştı. Antalya, "Topla istesem de istemesem de Fener çok oynayacak, bari kapacağım topla hızlı çıkayım" diye Musa, Zitouni ve Necati'yi kullanarak.
2) Rakip gömülünce baskıyı kuruyordu F.Bahçe. Ama falsosu, "Semih'in önde çok top kaybetmesi" olarak ve dikine gidemeyerek.
3) İlk yarı 12 ortanın hiçbirine vuramıyordu F.Bahçe; bazısını kötü ortadan, bazısını 'santrfor gerek santrfor' diye kıvranarak.
4) İlk yarıyı tek bir faul yapmadan bitiriyordu Kanarya, en önemli özelliği olan "ısıran takım olmayı" kullanmayarak.
5) Alex'in sakatlığı"Ne olacak?" soru işaretleri bıraktırıyordu takımda, taktik mecburen 4-4-2'yi uygulayarak.
6) Antalya'nın 4 km daha fazla koştuğu ilk yarının, F.Bahçe'de en çok koşan ise Semih oluyordu.
Ama aslında işinin bu değil, gol atmak olduğunu unutarak.
7) Antalya'nın, ligde Fener'den bile fazla pas yapan takım olduğunu hatırlatıyordu herkese bendeniz, ilk yarı biter ayak.
8) 48. dakikada üst üste 28 pas yapıyor ama sonunda topu kaybediyordu F.Bahçe, dünyada gollerin yüzde 90'ının 4 pasın altında atıldığını anlayarak.
9) Çift santrfor oynadığı dakikalarda Gökhan, Ziegler, Stoch veTopuz tam 25 dakika tek bir orta yapmıyordu, bu dizilişin anlamını savsaklayarak.
10) Emre ve Baroni yana oynuyorlardı, 'gol öncesi oyunu yönlendirecek adam olduklarını' unutarak. Emre bir kez yapıyordu bunu, saç baş yolduran Bienvenu'ye gol kaçırttırarak.
11) Kocaman riski doğru seçiyordu; Baroni'yi çıkarırken, 'mantığı doğru' ama Özer'le 'yanlış' değişiklik yaparak.
12) Puan kaybı da gösteriyordu ki gole oynayan orta saha ve santrfor gerekiyordu Fener'e ikinci yarıya giderayak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.