Maritimo Buca
Cristiano Ronaldo'nun doğduğu şehir Funchal'in takımıdır Maritimo. Bu sene iddia oyununun en çok oynandığı 11 ligdeki yaklaşık 200 takım içinde maç başına 0.5 golden az atan 2 takımdan biridir. Diğeri de bizim Buca'dır. Zaten zor atan bu takıma, hele de 34. saniyede gol atmak kabloyu kesmek demekti.
Fener, kesmekle kalmadı şalteri de indirdi.
Futbolda kaç km. koştuğunun önemi yoktur.
Çünkü 90 dakikada koşulan ortalama 10 km. mesafeyi, koşu bandında aynı sürede 6 - 6.5 hızında yürüyen bir bayan da kat eder.
Önemli olan efektif alanda yapılan koşu ve sprint sayısıdır. İşte bu açıdan bakınca Alex'in müthiş çıkışı gerçekten göz kamaştırıcı idi.
Adamlığı da forma numarası ile aynı olan bu adam, kriz dönemlerini hocasıyla birlikte aşmayı, doğru ve çok koşarak top oynayıp başarıyor, ceza alanının ön tarafında top alıp, sonra da gidip gol atıyordu.
Gökhan'ın ilk yarıda yaptığı 11-12 bindirme sayısı Ramos'un , Maicon'un , hatta Alves'in bile % 20 üzerinde idi. Bu adamın oynadığı sağ kanada Fenerli yöneticilerin ekstra ağaç dikmeleri gerekiyordu. Çünkü normal havadaki oksijen bu kadar çok koşan adama yetmeyebilirdi.
Kocaman'a inanın
Aylar öncesinden "Okan'da sonra sıra Gökay'da" diye yazıp, dikkat çektiğim "Boris Becker'in kızıl saçlı Saraçoğlu şubesi delikanlı" çok soğukkanlı ve her yöne doğru oynayabiliyor, yaklaşık 6 km ile ilk yarının en çok koşanı oluyor, böylece küskün Cristian'ı bile öne itebiliyordu. Stoch'un süper bindirmeleri, Buca'ya 30. dakikada sağ bek değiştirtiyor, Santos yoruldukça hata yapmaya başlıyordu. Bekir ve Yobo, gelecek maçlar için uyum sıkıntısı yaşamayacak gibi görünüyor, Cristian ve Gökay'ın yardımları işlerini daha da kolaylaştırıyordu. "Emre'siz oynamanın sıkıntısını" Gökay+ Cristian bir nebze çözüyor, bendeniz de seyircinin Cristian'a tepkisinin anlamsızlığını düşünüyordum.
Fener'in tek sorunu aşırı kısa kalması idi.
Üstelik duran topta iyi yapamadıkları alan savunması da buna eklenince golü yiyorlardı.
Ama, oyundan düşen takıma doğru zamanda Semih ve Dia müdahalesi çok çalışan Niang'ı ve nöbetçiyi golle de tanıştırıyordu.
Buca'nın kötü ve bence düşecek ilk 2 takımdan biri gibi olması Fener'in başarısını gölgelemez ancak yine de deplasmanda da böyle oynayabilmenin formülünü bulmak zorunda Aykut hoca.
Peki bulur mu? Ben hocaya inanıyorum, bulur...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.