Liderlik ve disiplinsizlik

Sezon başından beri ilk defa dolu statta, seyircisinin tam desteğini almış bir Galatasaray, Fenerbahçe mağlubiyetinden sonra zorlu Sivas maçını da son 10 dakikada geçti. Maçtan önce Sivas'ın ve Galatasaray'ın önemli eksikleri vardı. İlk 10 dakikada Sivassporlu Sedat ve Balili kendi kendilerine tuhaf bir şekilde sakatlayınca Sivasspor'un bütün dengesi bozuldu. Galatasaray'daki eksiklerden ise aranmayan eksik Linderoth'tu. Bu görevi yapan Mehmet Topal, Uğur Uçar'la beraber sahanın en iyi oyuncularındandı. Cam adam Linderoth'un, sanırım sezon sonuna kadar iki hafta da bir kılı falan dönecek. Onun için hazır Topal ve Barış gibi oyuncular varken, Galatasaray seyircisi Linderoth'tan pek bir şey beklemesin. Beşli orta sahayla oynayan Sivas, Galatasaray'ı presle kitleyip araya bir de gol sıkıştırırsam sevdasındaydı. Bu planı tüm maç boyunca uygulamaya çalıştı. 2-3 tane de pozisyon yakaladı. İkinci yarı aynı İstanbul Belediye maçındaki gibi müthiş tempolu bir Galatasaray vardı. Sabri'yle, Uğur'un sağ kanat bindirmelerinde Sivasspor'un sol kanadı delik deşik oldu. 70. dakikadan sonra geliyorum diye bağıran gol sahanın yıldızı Uğur Uçar'ın harika hareketleri ve nefis asistiyle son buldu.

Arda hata yaptı
Galatasaray, 2-0 gibi net bir skorla maçı kazanarak tekrar liderliğe oturdu. Oturdu ama bu arada bakınız neler oldu. Maçın 75. dakikasında Servet, 80 metrelik bir depar atarak haybeye koştu ve herhalde hiç de hoş olmayan şeyler söyledi. Arda da Servet'e doğru koşarak büyük olasılıkla parmağını sallayarak aynı tarzda cevap verdi. İşin kötüsü disiplinsizlik göstergesi sürerken Kalli, Arda'yı oyundan aldı. Arda oyundan çıkarken, aynı parmağı Kalli'ye de sallayarak soyunma odasına gitti. Aslında maç içinde oyundan çıkan Galatasaraylı oyuncuların hiçbirinin Kalli ile bir göz teması içinde olmaması, tribünde oturan herkes tarafından bir sevgisizliğin tespitiydi. Galatasaray futbol takımında maçlar kazanabilirsiniz. Şampiyon da olabilirsiniz ama bazı değerler vardır ki bu değerleri tüm Türkiye'nin gözü önünde hiç kimsenin yıkmaya gücü yetmez.