Mehmet abi

Aurelio, Türkiye'ye geldi. Yemeğimizi yedi, suyumuzu içti, gerekli hizmetleri kendi takımlarında gösterdi, yetmedi nüfusunu değiştirdi, Türk kimliğini aldı, milli takımda oynadı, ağzı olup dili olmayan bir oyuncu, şu maçı da o aldı. "Abi" dediler, doğrudur. Takımdaki gençlere örnek oldu. Tayfur Havutçu doğruları bulan, yanlış yaptığı zaman da hatasından dönebilen bir teknik direktör. Bakın, yaptığı doğru şu, kafasında bir sistemi var, o sistemde ısrar ediyor. Aynı şekilde G.Saray maçında da bunu uyguladı. Tek forvet Bobo oldu. Simao, Quaresma, Guti bunları değişik şekillerde kullandı. Arkasında emniyet olarak Fernandes'i ve Aurelio'yu bıraktı, defansta bildiğiniz gibi dörtlü oynattı. Ancak değişik bir şey yaptı. En uçtaki oyuncuyla, en gerideki defans oyuncu arasındaki mesafeyi kısalttı. Böyle olunca G.Saray takımı, Baros ve Arda ile yapılması gerekenleri yapamadı. Boğuldular. Ayhan, Mustafa çabaladı yetmedi. Defansın en iyisi Gökhan ve Servet ilerleyen dakikalarda baskıya dayanamadılar. Hata yaptılar, bunu da Beşiktaş takımı çok iyi değerlendirdi.

Gençlere şans tanıdı
Tayfur hocanın dönmüş olduğu yanlışı ise şu oldu. Bu kez genç oyunculara kadrosunda yer verdi. 4 oyuncuyu kadrosuna aldı. Oyunun gidişine göre bunlardan iki tanesini kullandı. Yapmış olduğu en büyük doğrulardan birisi buydu. Bobo şanssız bir günündeydi. Ama yine söylüyorum, şu oyunuyla uzun bir sakatlıktan çıkmış, yinede "Ben bu takımın vazgeçilmez golcüsüyüm" dedirtiyor kendine. Bu derbi ile ilgili birçok söylenti vardı. Ama netice olarak tarihin sayfalarına derbi maç olarak geçecek bu karşılaşma. Hakem Yunus Yıldırım belki de hayatının en kolay maçlarından birini yönetmiştir.