Beşiktaş ilk yarıda son derece kontrolsüz oynadı.
Orta alanda mesafe çok açıldı. Siyah-Beyazlılar hücum pres de yapamadılar. Geri dörtlü de fazla geriye kaçınca Sivas takımı orta alana hakim oldu.
Atiba tek başına bu alanda zorlanıyor.
Necip olursa biraz rahatlıyor ama Veli ile birlikte oynadıkları maçlardaki verimi yok!
Dikkatimi başka birşey daha çekti; Maçın içinde en az 4-5 yerde hem de can alıcı yerde Beşiktaşlı futbolcular kayarak yere düştüler. Ama aynı durumda Sivassporlu futbolcular sahada hiç düşmediler!
Önlem almamışlar
Bu şunu gösteriyor; Beşiktaş'ın malzemecisi ve futbolcuları bu işte gerekli önlemi almamışlar.
Sivas takımı iki, bazen üç kişiyle Gomez'i beklemesine rağmen eğer maçta oyun açısından etkili oluyorsa, o zaman Beşiktaş takımının kendisini sorgulaması lazım; "Biz nerde hata yapıyoruz?" diye!
Demek ki orta alanda ve defansta oyuncu paylaşımı doğru değil.
Şu bir gerçek Beşiktaş takımı eğer skorda farkı ikiye çıkaramazsa defans açısından zorlanmaya başlıyor. Bazı maçları çeviriyorlar ama çeviremeyecekleri önemli karşılaşmalar da olacaktır.
Yani "Her zaman papaz pilav yemez."
Siyah-Beyazlıların Atiba ile kazandıkları penaltı "Tuhaf bir penaltı"ydı! Eğer ben tuhaf diyorsam "Tuhaftır".
Atiba her halde çok uzun yoldan geldi. Çok yorulmuş.
Diz yan bağları çözülüverdi (!) Beşiktaşlılar şayet "Alehimize verilseydi, biz kabul ederiz" derlerse ben de bu penaltıyı
kabul ederim.
Balatayı yakacak
Quaresma çok iyi şeyler yapmak istiyor ama kendine oynuyor!
Arkadaşları gol pozisyonuna girecek, orta yapsa gol olacak ama Quaresma topa bir basıyor, bir daha basıyor bu arada da zaten pozisyon bitiyor. Gökhan Töre ile Quaresma birlikte oynadıkları zaman ancak bir futbolcu ediyorlar. İkisi de Beşiktaş'ın oyun zihniyetine tersler. İkisi de Beşiktaş'ın el freni oluyorlar. İyi şöfor frene basarak araba kullanmaz! Frene çok basarsan balatalar yanar!