Geçen hafta "Hoca (Mustafa Denizli) bitmiş" diye yazdım ve söyledim. Yani ben sahada oynayan futbolcu olsam kenara döndüğümde öyle bitmiş, tükenmiş bir adam görsem, o adam bana coşku, teşvik, heyecan ve umut vermez!
Mustafa Denizli öyle biri değil! Mustafa Denizli sahanın kenarında öyle bir dururdu ki 3-0 yenik bile olsa takım "Biz bu maçı vermeyiz" derdi.
Nerede o Mustafa Denizli? Yapayalnız! Geldiği günden beri bir kadro kuramadı. Bana sorarsan "Aptalca" kararlar veriyor.
Kendince dahiyane olabilir. Ama en azından "Yahu bunlar aptalca" diyebilecek bir adamla tartışması lazım.
Mustafa Denizli, Derwall'i kaç kere "Bu takımla sahaya çıkarsan ben yokum" diye terk etti, gitti.
Dünyanın en iyi topu oyuna sokan kalecisi Taffarel, Muslera'ya daha topu oyuna sokmayı öğretemedi.
Bakın maç 0-0 gittiği sürece Muslera'nın kaybettirdiği altın dakikalar.
Kafayı dağıtırsan yaparsın!
Hakemler saniyeleri saysalar, Galatasaray hep çift vuruş yer. Bunu dahi düzeltmiyor Taffarel...
Mustafa Denizli biri ile tartışmazsa, yapayalnız.
Birinci tartışma; Galatasaray'ın Avrupa'da iki sene boykot alma ihtimali var mı? Bir garanti. Bu sene Galatasaray eğer Avrupa'da oynama hakkı kazanamazsa bu ceza otomatikman 3 seneye çıkmıyor mu?
Birinci cezayı da takımı Avrupa'ya taşıyamayarak Mustafa Denizli veriyor. 5 puan geride aldığı takımı 15 puan geriye düşürdü ligde.
Şimdi bu Mersin maçına hazırlanıyorsun. Seneye Avrupa'da oynama şansın nerede var? Üçüncü olursan, Avrupa Ligi'ni kazanacaksın. Bu yüzde kaç ihtimal? Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanırsan!
Önünde Fenerbahçe, Beşiktaş var... Yüzde kaç ihtimal?
Yüzde 40 var!
Türkiye Ligi'nde Fenerbahçe, Beşiktaş kopmuş gitmiş. Sen geride kalanlarla üçüncülük mücadelesi yapacaksın. Bu üç savaş içinde en kolay olan hangisi? Çünkü kupada kazaya da kurban gidebilirsin.
Bir maçta bir hakemin ters bir kararı, bir penaltı bir kırmızı kart elenir gidersin. Senin dayanacağın tek şey lig! Seni Galatasaray'a üçüncü yıl cezası verecek hoca olmaktan kurtaracak tek yer lig olurken bu böyleyken sen Mersin maçında Lazio maçının denemesini nasıl yaparsın? Kafayı dağıtırsan yaparsın!
Linnes'i niye alsın?
Ama oturur bunu bir yerde biriyle tartışırsın. "Kafayı mı üşüttün hocam?" diyecek cesarette biri lazım. İşte teknik yardımcı o!
Şimdi göz var nizam var. Sabri ile Linnes oyuna girdikten sonra üç şey değişti; 1- Sağ kanat savunması güçlendi.
2-Rakibin sol kanadı çöktü.
3- Sabri takıma liderlik yaptı, coşturdu.
Sen bunların ikisini birden kenarda oturtuyorsun. Seni Avrupa'ya götürecek en güçlü "Lig kapısı"ndan geçerken, Denayer'i oyuna alıyorsun.
Linnes niye alındı? Linnes, Galatasaray'da Sabri'den başka sağ bek yok diye alındı. Denayer sağ bek değil diye alındı. Yoksa parası bu kadar kıt kulüp, transfer yapamayan kulüp Linnes'i niye alsın?
Lazio maçında Linnes yok, bakalım Denayer oynar mı?
Denayer'in Galatasaray'da oynayacağı iki yer var. 1- Stoper kalmadığı zaman stoper oynar.
2- Donk denen adam böyle kadar palavra çıktıktan sonra ön libero oynar.
Çünkü hızlı koşuyor. Mücadeleyi bırakmıyor.
Donk gibi topu kaybedince eli belinde kontratağı seyretmiyor. Kendisinden kopan topu sonuna kadar takıp ediyor. Hava hakimiyeti var. Pas atmayı biliyor. Donk gibi aptalca paslar atmıyor.
Sen eğer bir yere bir adam arıyorsan kimin yerine adam arayacağın belli; Donk geldiğinden beri Galatasaray'a bir kuruş faydası yok. Takım 10 kişi oynuyor! 10 kişi oynatsa iyi, bir de karşı takıma oynuyor, kontrataklara yol vererek! O takımda 90 dakika Denayer'e yer vermek!
Linnes oynamayacaksa Sabri oynayacak...
Nereden bakarsan bak bu değişikliğin tutar tarafı yok. Carole'u hala fark edemedi. Galatasaray'ın elinde orada oynayacak adamı bas bas bağırıyor; Olcan. Şimdi senin Burak'ın da gitmiş.
Yeni bir hücum düzenine ihtiyacın var. Umut bu düzende yok şimdilik.
Çünkü Umut seyirci tarafından bitirildi.
Deplasmanda Mersin maçında yuhalanmaktan korkup şut atmadı.. Zavallı şaşkınlıktan seyirciye yaranma peşinde, yuhalanmamak için savunmaya gelip top çıkarmaya çalışıyor.
Podolski diye bir Alman var oynatırsın santrfor. Umut'u da maç garantideyken sokar kazanmaya bakarsın. Umut'u artık kenarda tutacaksın oyunda değil. Bunları Denizli düşünemez mi? Yıllardır düşündü.
5. dakikada 'çıkar' derse ne olacak
Takım bu kadar mı sahipsiz
Galatasaray bu kadar mı sahipsiz? Bu kadar mı herkes keyfine göre oynuyor? Selçuk bu takımın kaptanı. Bana sorarsanız o pozisyonda bin kere de topu atacak adam Selçuk!
Selçuk orada topu lamba gibi asar. Sneijder o maçın en kötü şut atan adamı. O kadar kötü şut atan adam frikiği ben atacağım diyor.
Ve o adamı Denizli ne zaman oyundan alıyor?
Maçın bitimine 3-4 dakika kalmış.
Ancak tesadüf golü gelirse beraberlik gelecek. Şu kadroda tesadüf golü atacak kaç futbolcu var?
Sneijder'i, istedi diye oyundan alıyor. Eski Denizli olsa oyundan almaz onu kadro dışı bıraktığını TV'ye demeç verirken açıklardı. Benim bildiğim Mustafa Denizli bunu yapardı. Ama benim bildiğim Denizli yok!
Dedikodular aldı başını gitti
Denizli kenarda duran, şaşkın, bitkin, ne yapacağını bilmeyen yapayalnız bir adam.
Bunun günahı da kendisinin. Göreve geldiğinden beri kurmadı kadrosunu. Dedikodu dolaşıyor etrafta. 1.5 milyon peşin almış da, ayda da 200 bin dolar alıyormuş da. Bu bütün teknik kadroya ayrılan paraymış da. Mustafa Denizli demiş başkana da "Bütün parayı bana verin ben tek başına takımı yönetirim. Size ikinci bir yardımcı masrafı çıkmaz da...!" Hocam sen bunları dedirtecek adam mıydın? " Padişahım çok yaşa" dedirtecek yalakaları etrafına toplamışsın.. Hadi hayırlı olsun.
İmza; içimizdeki İrlandalı!
