Galatasaray rotasyona girdi. Futbolcu ile yaşayan, yatıp kalkan Hamza haliyle Eskişehir tipindeki çok da etkili olmayan takıma karşı çıkarttığı onbire ahkam kesmek yanlış olurdu. İlerleyen dakikalar gösterdi ki Hamza doğru iş yapmış.
Yalnız maç 4-0 tamam, hakemin rolü var mı? Var! Zaten Eskişehir'e herkes vurmuş bari sen vurma! Burak bir faul alıyor, faul ile uzaktan yakından ilgisi yok. Selçuk gol yapıyor....
Es-Es'e niye penaltı yok!
Peki Bülent Yıldırım kardeşim Selçuk 13. dakikada rakibini Burak'ın düşürülmesinden daha sert bir hareket ile rakibini indiriyor.
Hani penaltı, yok! 45+1'deki Selçuk'a yapılan penaltı da bence penaltı değil. Galatasaray maç boyunca kalesine çok adamla ve çabuk döndüler. Bazen 8, bazen 9 kişi! Dönmeyi güzel yapıyorlar ama dönerken birilerinin rakibe karşı müdahale etmesi lazım rahat top kullandırmaması lazım onu yapamıyorlar. Yurt içinde bu gider ama yurt dışında gitmez!
Jem Karacan dikkatimi çekti.
Israrda fayda var. Olcan geçen seneye göre daha bir kilo vermiş daha bir hazır. Defansta ideal bir seviyede değil ama hücumda iyi şeyler yapıyor tabiiki.
Eskişehir futbol kenti ama...
Podolski belki 90 dakika oynamazdı ama Löw tribünde olunca Hamza hoca onu dışarı almadı.
Sarı kırmızılılar için rahat bir antrenman maçı oldu. Denk geldi, hem G.Saray'a hem Hamza hocaya Eskişehir maçı.
Bu Eskişehir'e üzülmemek elde değil. Eskişehir bir futbol kentidir. Ve her zaman da Türk futbolunun içinde yeri büyüktür.
Ama böyle bir takımın camiası niye böyle? İnanılır gibi değil.
Neyi paylaşamıyorlar? Bir de İsmail neden F.Bahçe'den sonra böyle bir takıma gidiyor anlayamadım.
Başkan "4-5 transfer" yapacağım demiş. İsmailcim, "Türkiye'de hiçbir yöneticiye inanılmayacağını yeni mi fark ettin?"