G.Saray yönetiminin çok akıllı ve doğru işler yaptığını zaten zannetmiyorum. Ama G.Saray yönetiminin kamuoyunu bu kadar aptal yerine koyup hatta bu kadar geri zekalı olarak gören o açıklamayı nasıl yaptı, onu da anlayamıyorum.
Biliyorsunuz G.Saray'a yeni gelen yeni teknik adam Prandelli, saf Türk anne babadan olma, Kırşehir'de doğma. Kırşehir Erkek Lisesi'ni bitirip hayatına istanbul'da devam eden, Türk Milli Takımı'nda da oynayan bir tetnik adam.
Türk futbolunu ve Türkiye'yi çok iyi bilir. Daha doğrusu çocukluğundan beri doğan hayranlığıyla G.Saray'ı izlerdi. Onun için de Prandelli, Sabriyi çok iyi tanırdı (!)Ve gelir gelmez yönetime "Bu Sabri, G.Saray'da oynayamaz" diye rapor verdi yönetime.
Çünkü yönetim Prandelli kadar Türk futbolunu ve Sabri'yi tanımıyorlardı. Onlar da "Peki" dediler. Hepimizi "keriz" yerine koydular.
Bundan sonra yazacaklarım tamamen kendi tahminim; Sabri; G.Saray'da yetişmiş, kaptanlığına gelmiş biri. Onu G.Saray taraftarı çok seviyor. Ona "reyiz" lakabı takmışlar. Reyiz aşağı, Reyiz yukarı... Sabri'yi Fatih Terim de çok sever. G.Saray kadrosunda olması, statlarda futbolcularla olan diyaloğu belki de Fatih Terim'e yakınlığı, yönetim tarafından iyi karşılanmadı. Madem Fatih Terim gönderilmişti, ondan kalan bütün kırıntıların devre dışı kalması gerekirdi.
Bu operasyonu göstere göstere yaptı yönetim. Kırşehir'de doğan (!) Prandelli de laf ebeliği yaparak, işi kapatmaya kalktı. Yani G.Saray yönetimi, Fatih Terim'in G.Saray'dan kökünü kazımaya kalktı. Ama yapılan şekil son derece hatalı. Fatih Terim'i profesyonel olduğundan, G.Saray'dan gönderirsin.
Sabri'yi de takımdan gönderirsin. Fatih ile Sabri'nin G.Saray yönünü kazıyamazsınız.
Bunları kazımaya ne kazmalarınız ne de kürekleriniz yeter. Ne de onlarca greyder!
Eğer yollayacaksanız kamu oyunun karşısına erkekçe çıkın, doğru şeyleri söyleyin, hepimiz tatmin olalım.
YETKi KARMAŞASI
Yalçın olayı bardağı taşıran son damla oldu. Türkiye'de hiçbir kulüpte böyle bir sistem yürümez. Çünkü yetki, kavram kargaşasını doğuruyor. Daha işin ilk başlangıcında Önder Özen'in yetki sınırları, yapacakları ve yapmayacakları işler tam belirlenmiş miydi?.. Kesinlikle hayır!
Hani işe biraz esprili bakarsak; Özen akşam kaçta yatacak? Sabah kaçta kalkacak? Yemek saatleri hangi aralıklarda olacak? Yüzünü kaçta yıkayacak? Kaç sefer yıkayacak? Tuvalete kaç kere gidecek? belirliyebiliyor musun?
Hayır! Önder Özen kime karşı sorumlu olacak? Kimin altında, kimin üstünde çalışacak? Bu belirli mi? Hayır!
Neden hayır? Çünkü bırakın Özen'i Beşiktaş yönetiminde kim ne yapıyor? Kim ne yapmayacak? Aylarca o bile belli değil!
Vatan, Millet, Cumhuriyet'tir gidiyorlar.
Yani stat inşaatının arkasına saklanıyorlar. Önder Özen'in yaptığı en büyük hatalardan birisi de gereksiz yerlerde ve zamanlarda yaptığı konuşmalar oldu. Daha da kötüsü cümleleri çok uzun kuruyordu, anlatımları masala dönüyordu. İşin sonunda da kimse bir şey anlamıyordu. Çünkü Beşiktaş yönetiminde başkanın ve yöneticilerin birbirlerinden ayrı, birbirleriyle zıt düşen tonlarca beyanatları vardı. En kolayını yaptılar. Şimdilik Önder Özen gitti. Göstermelik!
Zaten Özen gidene kadar da yönetimde de olmayan yetki devir teslimleri yapıldı. Yani herkesin eline bir elma şekeri verildi. Yala yala, iki dişle, elmayı at. Elinde kalsın kocaman sapı!
3 AY ÖNCE YAZDIM
İtalya'daki uygulamayı yapmalıyız. Kimin nerede oturduğu belli. Kimse başka tribüne oturamaz. Hangi tribün küfür ediyor, olay çıkarıyorsa o tribüne ceza keseceksin. Diğerleri izleyecek. Bu ahlaksız ve zararlı seyircileri federasyon, polis, hakimler eğitemedi. Artık seyirci, seyirciyi eğitecek.
O tribüne giremeyen düzgün seyirci ceza alıp etrafında oturan zararlıyı tribünden kovacak.
Yoksa kendi de yanacak. En doğru yolu budur.
Aklın yolu birdir. Korkmadan, cesaretle üzerine gidilirse statlardaki ahlaksızlar yok olacaktır.
Dikkat edin e-bilete bazıları karşı çıktı. Kimler? İt, kopuk takımı! Neden karşı? Avanta bilet alamayacaklar ve yakalanacaklar. Bazı yöneticiler de karşı! Hangileri? Bu taraftar bozuntularına açıktan bilet verip, lehlerine bağırttıran yöneticiler!
Bir de hangi yöneticiler karşı? Hatalı iş yapıp, kulübü zarara sokan, sonra da kendisine hakaret eden taraftarı, karşısında kendini tenkit eden seyirci için "Stada girmesin" diyen başkan ve yöneticiler karşı.