Büyük ikramiye

İki taraf da birbirini kontrol ederek maça başladı. Önce defans yapmayı düşündüler.

Eskişehirspor hücuma gidip G.Saray defansına yanaştığı zaman Eskişehirspor defansında bir Burak'a karşı 3 veya 4 oyuncu kalıyordu. Burak'ı Eskişehirspor çok iyi marke etti. Dikkat edin önünde 3, arkasında 1 futbolcu vardı ilk yarıda. Hatta bir ara tam 6 futbolcu saydım. Burak'ı bir konuda takdir ettim, savunmaya gelip yardım etti. Sneijder de geldi ama gelmekten gelmeye fark var. Burak hep topun olduğu yerde aktifti.

GÖSTERMELİK MARKAJ

Böyle olduğu zamanlarda bile orta sahada top Eskişehirsporlu oyuncularda kaldı.

Daha fazla gezdi. Sebebi de G.Saraylı futbolcular göstermelik markaj yapıyorlardı. Çoğu zaman da refakat ediyorlardı.

Ve hiçbirisi rakip beni geçer diye rakibe müdahale etmiyorlardı. Belki birincide rakip seni geçer ama ikincide, üçüncüde topu sen kazanırsın.

Eskişehirspor bunu yaptı ama Galatasaraylılar yapmadı.

Onun için de ilk yarının hem topa hem oyuna hakim olan takımı Eskişehirspor'du.

ÇALIŞILMAMIŞ TOPLAR

Galatasaray duran toplarda rakip alanda yayılmayı iyi yapamadı. Belli ki çok iyi çalışılmamış duran toplar. Korner atışlarında bile Galatasaraylı futbolcular 5 metrekare içinde toplandılar.

Bu nedenle de ilk yarıda rakip savunmanın arasında etkili olup golü bulamadılar.

Galatasaraylı taraftarlar 34. dakika kutlamaları için sahaya meşaleleri yakıp atınca duman yüzünden oyun durdu. Anlaşılan o ki taraftarlar teknik direktör Mancini'nin kağıt ile saha içine mesaj yollamasını istemediler.

Oyunu durdurdular ki İtalyan hoca bire bir yanına çağırıp taktiğini versin dediler!

VERİLMEYEN PENALTI

Kamil'in eline çarpan top kesin penaltıydı. Dikkatle bakanlar görmüştür Kamil'in arkasında bir Galatasaraylı vardı. Top ele çarparak yön değiştirdi. Hakemlere bu pozisyonların kesin penaltı olduğu hep öğretiliyor ama dün Hüseyin Göçek bu pozisyonu atladı. Haa bir de Muslera'nın Selçuk yerde kaldığı için topu taca attığı pozisyon var ki nasıl şaşırıp yine topu G.Saraylılara verdi, anlamak güçtü.

İlk yarıda rakibe baskı yaparak psikolojisini bozma işini Eskişehir çok daha iyi yaptı.

Bir yandan Melo'ya psikolojik baskı uyguladılar bir yandan da Sabri'ye.. Hatta Sabri bir ara rakibinin üzerine yürüdü.

Sinirlenmeyeceksin arkadaş.

Futbolda sinirlenen kaybeder.

Sinirlerine hakim olan daha iyi pas atıp daha iyi oynar.

USTA İŞİ BİR GOL

Piyango bir gol buldu G.Saray. Selçuk'un kötü vuruşu ile Sneijder önüne düşen topu kaleye yolladı. Bunu söylerken Sneijder'in de hakkını verelim. Gerçekten büyük futbolcu. Bu tür kritik golleri G.Saray'da hep attı. Birçok golcü bu tür pozisyonlarda golü atmakta zorlanır. Ama Sneijder ortaya çıkıp takımı için çok önemli bir dakikada çok önemli bir golü ustaca attı.

GÖÇEK'İ KUTLARIM

Hakem Hüseyin Göçek, ilk yarıda Kamil'in eline çarpan pozisyonda penaltıyı vermedi ama genelde iyi maç yönetti.

Özellikle 90+2'de bile pozisyona yakın olmak için koştu. Bir kontratakta pozisyonun hemen yanı başındaydı. Burak'ın o anki düşüşünü iyi süzdü.

Belki uzakta kalsa faul çalardı.

Tebrik etmek lazım.

Futbol ilginç oyun. Eskişehir oynadı ama bu haldeki Galatasaray maçı kazandı. 70'de Sneijder ortaya çıkıp işi bitirdi. Futbolda sadece oynamak yetmiyor, kazanmayı bileceksin!

Kazanan takımı da kutluyoruz.

MANCİNİ'YE SORUYORUM

Semih'ten sağ bek, Sabri'den sağ açık olmaz. O zaman bu G.Saray takımından ne olur?

Onun cevabını Mancini vermeli.

Atakların devamlı Sabri ve Semih'in bulunduğu kanattan gelmesi beni haklı çıkardı.