Dün geceki fiyasko, Ünal Aysal yönetiminin fiyaskosudur. Çok fazla uzağa gitmeyelim... Tam bir hafta önce bu statta oynanan Galatasaray-Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçını statta yorumluyorum. Bu muazzam statta maçı yorumladığım sırada sol ayağımın yanında bir ısıtma cihazı var. Buradan gelen sıcaklık benim bacağımı yakıyor. Bizim naklen yayında oturduğumuz yerde sahanın tamamını görme şansımız yok, çünkü insanlar aşağı düşmesin diye demir bir korkuluk var. Yani sahanın 3'te ikisini görüyorum, üçte biri nakavt. Sola dönüyorum kameramanların hepsi sanki Eskimo.
DÜNYA SEYRETTİ
ÜSTÜ NİYE KAPANMADI?
Bu stadın tavanı niye kapanmaz. Adnan Polat yönetimi bu stadı Ünal Aysal yönetimine devrettiğinde bu tavanın kapatılma bedeli 12 milyon euro'ydu. Yani tabiri caizse fındık fıstık parası. Galatasaray Kulübü bu tavanı kapatsaydı bu karda bütün dünyaya şov yapacaktı. Ama şimdi rezilleri oynadı. Yapılan transferlere bakın, bir de oynanacak alana, bir de zihniyete. Ünal Aysal'a göre Galatasaray kurumsal olacaktı. Ünal Aysal ve grubu bu stadı iki buçuk sene evvel aldı. Galatasaray'ı kurumsal yapacak adam önce stadı kurumsal yapacak, zemini kurumsal yapacak ve dünyaya rezil olmayacak. Aysal Fenerbahçe'ye zaman zaman sallıyor. Ben Fenerbahçe stadında çok maç seyrettim. En soğuk günde (ki stadın konumu cereyana çok müsait) ben tribünlerdeki ısıtmadan dolayı ceketimi çıkarıp gömleğimle maç izledim. Yorum yaparken kazağımı çıkardım çünkü terledim. Ama Galatasaray'ın o Avrupai stadında bacaklarım yandı! İnsanlar konuşurken, eyyam yaparken, karşı tarafa sallarken önce aynaya bakacaklar, "Ben ne halt yedim" diyecekler. Dün geceki maç Ünal Aysal ve yönetiminin iflasıdır. Tepeden tırnağa fiyaskosudur.
TÜRKİYE'Yİ AFRİKA ÜLKESİ SANDI
Hakem maçı tatil eder. Otomatik olarak yarına döner ama bütün bunlara rağmen nihai kararı UEFA verir. Aynı Türkiye'de olduğu gibi. Yalnız şu var ki çeneyle kulüp yönetimi olmuyor. Aysal kusura bakmasın ama Avrupa'da yaşadığı için herhalde Türkiye'yi Afrika ülkesi falan sandı. Dün yediği tokattan sonra herhalde kendine gelir. Veya "Pardon, ben bunu yapamıyorum, bilmiyormuşum" der. Bu kadar basit. Herkese hayırlı işler.