Benfica maçının kadrosunun nerdeyse yarısını değiştiren bir hocanın yorgunluk şikayetini dilinin ucuna bile almaması lazım. Elinde bu kadar zengin kadro varken haftada iki maçtan şikayet ediyorsan bahane arıyorsun. Beşiktaş'ın meselesi geniş kadro. Şenol Güneş bu geniş kadroyu yönetecek güçte ve çapta bir hoca değil. Bu kadro zenginliği yüzünden Beşiktaş sezon sonuna kadar yerleşik 11 bulamayacak. Büyük takımsan eğer herkesin yeri bellidir.
Her maça başka kadroyla çıkıyor. Beşiktaş'ın en güçlü yanı hücum ama savunmasında müthiş bir zaaf var. Kim oynarsa oynasın takım da, taraftar da kalecilere güvenmiyor. Galatasaraylılar'ın Muslera'ya duyduğu güven Beşiktaş'ta iki kaleciye de yok.
Riekerink Bey'in tercihi...
Yeni hoca gelmiş ve kriz yaşayan Akhisar'a karşı Beşiktaş'ta öne çıkan bir yıldız söyleyin. Beşiktaş tuttu değil Akhisar atamadı. Bunun içindir ki derbideki favorim Galatasaray. Çünkü Galatasaray, Çaykur Rizespor karşısında son zamanların en olumlu futbolunu oynadı. Kıyametler koparan bir önceki maçta çıkardığı 11'i oynattı Riekerink Bey! Hamza'nın 4. yıldızı Galatasaray'a getirdiği zaman oynadığı futbol.
İki kanatta iki üçgen... Geçen hafta bunun başlangıcını yaptı. Rize karşısında da, 'Bu futbol ve bu kadro benim esasımdır' diyerek düşüncesinden vazgeçmedi ve bu çok önemli. Beşiktaş'a üstün tarafının bir numarası bu. Ana kadro ve oyun düzeni belli.
Kim korkak göreceğiz!
Riekerink sağı-solu dengeli kullandığı anda Türkiye'nin en iyi kanat akımı yapan takımlarından biri olacak. Türkiye'nin en iyi kanat akımı yapan iki beki Caner ve Gökhan'a karşı... Kimin korktuğunu da göreceğiz. Sabri ile Carole mü, Caner ile Gökhan mı santranın ötesine çıkacak. Galatasaray'ın buradaki avantajı daha oturmuş, birbiriyle çok oynamış isimler olması. Bir de stoperlerin arkasından tüm Tükiye'nin güvendiği bir kaleci var: Muslera... Arkaya ne kadar güvenirsen öne o kadar korkusuz çıkarsın. Arkaya güvenemezsen santrayı fazla geçemezsin.
İdeal 11'i kuramıyor
Durmadan değişen kadroyla Beşiktaş büyük takım olamaz. Şenol hoca, 'onu küstürmeyeyim, bunu üzmeyeyim' derken ideal 11'i kuramaz.
11 maç oynamadığı halde 12. maçta yedek kulübesinden oyuna sokacağı futbolcu hazırsa o zaman büyük hocasın. Beşiktaş'ın son zamanlarda en etkili forveti Ömer Şişmanoğlu... Ancak nerede? Aboubakar oynuyor, Cenk çıkıyor. Quaresma hayatının en berbat futbolunu oynuyor. Ancak Ömer oyunda yok. Bu kadro zenginliğinin zaafa dönüşmesidir. Beşiktaş'ın büyük takım olması için savunmanın göbeğinin de kapı gibi olması gerekir. Marcelo ve Tosiç'le değil... Akhisar maçında hakem hakem olsaydı Tosiç'in kırmızıdan atılması gerekirdi. Fakat hakem faulü bile veremedi.
BABA HAKKI'NIN BEŞİKTAŞ'I
Beşiktaş Yönetimi, derbi öncesi G.Saray taraftarlarına yer ayırarak centilmenliğini gösterdi
Deplasman yasağının kalkma ihtimali olmasını Beşiktaş'ın olumlu tutumuna borçluyuz.
Başta Beşiktaş Başkanı Fikret Orman olmak üzere yönetim kuruluna ben teşekkür ederim. Beşiktaş; Galatasaray seyircisinin o stada gelmesini istediğini ifade etti, yer ayırarak da bunu gösterdi. Kritik bir derbi öncesi, 'Rakip seyirci de gelsin' denmesi çok sportmence.
Baba Hakkı'nın Beşiktaşı'na yakışan bir olay.
Mesele yasak değil
Konya'daki gayri insani yaratıklar değil sportmen Galatasaraylılar gider İnönü'ye.
Mesele yasaklarda değil mesele insanlarda. Statlara insanların girmesine izin verirsek maçlar insanca koşullarda oynanır. İnsanların girmesine izin vermezsek ya da girdiği zaman üstlerine ağlar örtüp, hayvan muamelesi yaparsak, onları hayvanlaştırırız.
O yaratıklar nerede?
Konya Cumhuriyet Savcısı isteseydi sahaya meşale atanları isim isim alırdı.
Konya'dan bir tane açıklama duydudunuz mu? Şu kadar adam, 6222 Sporda Şiddet Yasası'na aykırı davranmaktan mahkemeye sevk edilmiştir diye. Konya Valisi ve Emniyet Müdürü'ne soruyorum. O insanlık dışı yaratıklardan kaç tanesini ismen tespit ettiniz, mahkemeye sevk ettiniz. İnsanlık dışı yaratıklar Konya'da olay çıkardığı için Ali Sami Yen Stadı'nda kendisine, eşine ve çocuklarına kombine almış bir taraftar, açılış maçında cezalandırıldı.
Böyle bir hukuk anlayışı var mı!
TFF'den tazminat alırım
O Konya'da kale arkası tribüne meşale sokan o yaratık, yaptığının yanına kar kalacağını biliyor.
Olan insanlara oluyor! Kendisine bir şey olmayacağını bilen yaratık, meşale de atıyor, sahaya inip adam da dövüyor.
Ayrıca o meşalelerin yerine bomba da sokabilirlerdi tribüne. O meşalelerin stada nasıl sokulduğundan Konya Valisi'nin, Konya Emniyet Müdürü'nün ve Konya Savcısı'nın haberi bile yok.
Kombine alan adamın izleyeceği 17 maç var. Birini benden hiçbir suçum olmadığı halde alıyorlar. Benim bir maçlık hakkımı yediler diye dava açardım. Türkiye Futbol Federasyonu'ndan da tazminatımı takır takır alırdım.
F.BAHÇE, PERSİE'DEN VAZGEÇEMEZ
Fenerbahçe geçen hafta olduğu gibi rüzgara göre kurulmuş bir takım.
Bu rüzgarın arkasında medya mı var, antibiyotik olarak adlandırılan kişiler mi var? Van Persie için birileri, 'Bu hafta olmaması lazım' diyor ve oynamıyor.
Fenerbahçe'nin 5-1 kazanmasında Kasımpaşa'nın temiz ve açık oynaması da etken. Fenerbahçe'nin Van Persie'den vazgeçtiğine inanmıyorum.
Yarın Sow'u, Emeneke'si oynatılmaz. Fernandao vazgeçilecek adam mı? Yarın Emenike ile Sow için eser bu rüzgar. Bir maçta kaçırırlar, bu sefer Emenike tribüne gider, Persie sahaya girer.
5-1'lik skor fevkalede iyi bir moraldir. Fenerbahçe ve teknik direktörü Advocaat için konuşmak henüz erken.
Biraz beklemek lazım.
BEN ARDA TURAN'IN YERİNDE OLSAM...
Arda'nın yerinde ben de olsam basın toplantısı yapmam. Fatih Terim'i doğrudan muhatap alıp, onunla basın yoluyla polemiğe girmek doğru değil. Röportaj teklifini kabul edip, sorularına cevap vermek ise başka bir şey. Basın toplantısına basın toplantısıyla cevap verdin mi, milli takım hocasıyla kaptanı karşılıklı düelloya girmiş görüntüsü olur.
Bir gazeteci gelir soru sorarsa cevap veririm. Sorulan soruya cevap vermek başka bir şey; birine cevap vermek için basın toplantısı düzenlenemek başka bir şey. Onuruna, ahlakına laf edilirse bundan kim alınmaz! "Benden özür dilemesinler, milletten özür dilesinler" lafı vatana ihanetle bağdaşır demiştim. Arda buna alınmayacak da neye alınacak.
"Para için vatanı sattılar." Fatih hocanın imalı lafları oraya taşınıyor. Kim olsa alınır.
Kapanmasını istediğimiz yaraları kaşımak benim işim değil. Milli takım yeterince darbe almış. Birleşelim, kardeş olalım dünyası yaşıyoruz, sonra da bu yara nasıl iltihap alır diye kazınıyor. Ekim ayında maçlarımız başlıyor. Kader maçlarımız başlarken, milli takımı tekrar kaşımanın anlamı yok.
HAFTANIN OLAYI
Eren Derdiyok'un golü ve daha güzeli kendi golünü anlatırken samimiyeti, tevazusuydu. Bir de dünya o golü konuşurken... Bir yığın çıplak gözle ya da ekranda röveşata golü seyrettim. Açıkçası bu kadar güzelini görmedim.