* Nevin Yanıt formunun zirvesinde... Balkan Şampiyonası'nda 12.61 koşup, kendisine ait Türkiye rekorunu geliştirdi. Olimpiyatlarda da en büyük altın umutlarımızdan... Muhteşem bir derece... Geçen hafta Luzern'de, Diamond Leauge'de seyrettim Nevin Yanıt'ı. İki dünya çapında atleti geçti; Kellie Wells ve Kristi Castlin. Bunlar olimpiyatın favorileri... '100 metre engellinin şampiyonu belli, ikinci kim olur' diye tartışıyor dünya bir senedir.
Sally Pearson o kadar favori... Kellie Wells bir hafta evvel Sally Pearson'u geçti.
ÖNÜNDE 5 ATLET VAR
Bir hafta sonra Nevin Yanıt, Kellie Wells'i geçti ve müthiş bir mücadelecilik gösterdi. 'Yarışmacı olmak lazım' derken o yarışta olağanüstü bir Nevin Yanıt vardı Luzern'de. Şimdi onun yanında 12.61 koştu. 12.61; 2012 Dünya Şeref Listesi'ne baktığın zaman 15. ama arada tekrarlar var. Sally Pearson mesela 6 kere koşmuş 12.61'in altında...
Yani Nev i n ' i n önündeki atlet sayısı beş... Kellie Wells üç kere koşmuş 12.61. Ondan liste 15'e geliyor, tekrarlarla... Ama Nevin Yanıt'tan iyi koşan beş atlet var. Olimpiyat finali 8 kişi. Bir de 12.61'e gelişe bak; bu sezonun içindeki bu hızlı gelişme...
Demek ki olimpiyata göre fixe edilmiş bir form grafiği içinde hızla gelişiyor Nevin.
Geçen hafta Luzern'de 12.73 koşarken bir hafta sonra 12.61 koşuyorsa eğer niye 12.50 koşmasın? "Benim hedefim 12.59" diyordu 12.50 bile koşabilir.
Bu şu demek; sadece final koşmak değil, podyuma çıkabilir Nevin.
1- 100 metre engelli olimpiyatın en popüler spor dallarından bir tanesi. Çekiç atma falan filan, geçiniz. 5 bin 10 bin de değil hatta... 100 metre engelli en popüler spor dallarından bir tanesi; ondan daha popüler 100 metredir.
ALNINDAN ÖPERİM
2- En zor branşlardan bir tanesi.
Hem sprint yeteneğin olacak hem de engel tekniğin olacak.
Teknik ve yeteneğin üst düzeyde olması lazım 100 metre engellide. Dünyanın en zor sporlarından birisi.
Böyle bir yarışta bir Türk kadının podyuma çıkması bana sorarsan Naim'in 88'deki halter şampiyonluğu da dahil Türk olimpiyat tarihinin en büyük başarısı olur benim açımdan.
Bütün o altın madalyaları falan geç...
Nevin, Luzern'deki yarışmacılığı ve Balkan Oyunları'ndaki 12.61'i ile 'Ben olimpiyat madalyası alabilirim. Artık benden umutlanın' dedi ve ben hayallere daldım.
Sabah'a yazdım, "Nevin Yanıt bana yanıt veriyor!" diye...
Helal olsun versin; alnından öperim.
KOŞMUYORSA ŞÜPHE EDERİM
* Tabii Olimpiyatlar öncesi Usain Bolt'da gözler. Jamaikalı, elemelerde iki defa geçildi. Bu formuyla ilgili spekülasyonları da beraberinde getirdi. Ne diyorsunuz; Bolt neler yapacak Londra'da?
* Ya da heyecan yaratıyor.
Koşmadığı zaman şüphe duymaya başlıyorum. Koşmuyorsa nedenleri açık; ya sakattır ya korkuyordur rakiplerinden ya bir şekilde doping vaziyetleri vardır. 'Aman; gidersem kendi elimle teslim olurum!'
ELVAN NEREDE!
Yoksa atletizmin antrenmanı koşudur.
Atlet yarışarak hazırlanır.
Onun için 'Ben koşmayan atletlere' pek sıcak bakmam.
Süreyya'yı da aynı sebepten eleştirdim.
Değişmez bu benim gözümde. Elvan'ı aynı sebepten eleştirmedim mi? Nerede Elvan bugün?
Nerede Süreyya bugün?
Üstelik doping olaylarından başları derde girmedi mi? Nevin'in de az daha giriyordu. 1 ay evvel 'kontrolden kaçtı' falan deniyordu.
Ne oldu bilmiyorum sonra...
Ama olimpiyata gittiğine göre hallettiler işi.
Yani o dopingin kontrolüne gelen bizim ajansın elemanları değil de uluslarıarası WADA'nın elamanları olsa Nevin şimdi en az iki sene cezalıydı. Çünkü yönetmelikler, kontrolde olmazsan 'dopingli' kabul ediyor seni... Şimdi öyle...
JONES İTİRAF ETTİ
'Haber vererek kontrol' diye de bir şey yok. Tam tersine sen haber vereceksin. 'Ben Hıncal Uluç, 3 gün için Bodrum'a gidiyorum tatile.
Bodrum'da Marina Vista Oteli'nde kalacağım, beni ararsanız orada bulursunuz.' Bunu bildirmeden Bodrum'a gidersem doping muayenesinden kaçmış muamelesi görüyorum.
O kadar sert.
Onun için Nevin'in antrenörünün dediği palavra. "Geldiği gün bize haber vermediler." Haber vermek yok. Tam tersine doping kontrolleri, baskın halinde yapılıyor.
Evinde de basarlar seni, sinemada da basarlar seni, antrenman sahasında da basarlar seni. Çünkü atletizm o kadar kirlendi ki spor o kadar kirlendi ki artık temizlemek için sıfır tolerans uyguluyorlar.
Marion Jones'a 7 sene sonra itiraf ettirdiler. Sporun adını kurtarmak uğruna...
İşte Armstrong. Dünyanın en şöhretli sporcusuydu adam şimdi savcılarla boğuşuyor.
Aynı Marion Jones gibi...
Burada sıfır tolerans onun için... Bir daha böyle bir yola teşebbüs etmesinler.
Editör: Bülent CAN