* UEFA, Avrupa'ya gidecek takımlarımızın listesinde Galatasaray ve Trabzonspor'u onayladı. Fenerbahçe, Bursa ve Beşiktaş için uyarılarda bulundu. TFF'ye "Yeni liste yollayın, Fenerbahçe'yi de listeye yazmayın" dediği öğrenildi! Siz bu gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?
HAM HUM ŞAROLOP!
Onlar da daha fazla vakit kaybedilmesin diye ham hum şarolop bir karar verdiler. Adliyede mahkemelerde iş uzuyor. Garip bir şekilde UEFA da işi uzatıyor. Fotomaç'ta yayınladığınız habere bakılırsa Yıldırım Demirören federasyonunun aynı şekilde ikinci defa tuzağa düşmemesi lazım.
Bunlar "Fenerbahçe'yi Avrupa'dan çekin" diye Mehmet Ali Aydınlar'a baskı yaptılar. "Çekmezseniz biz canınızı okuruz" dediler. Mehmet Ali Aydınlar federasyonu, Fenerbahçe'yi Avrupa'dan çekti. Ondan sonra Platini açıklama yaptı "Bizimle alakası yok. Bu sizin federasyonunuzun kararı" diye.
Yani Platini kendini ve UEFA'yı kurtarmaya uğraşıyor. Şimdi yeniden "Siz Fenerbahçe'yi bildirmeyin" diyor. Yok arkadaş ben şampiyon olan takımımı, ikinci olan takımımı bildiririm. Benim ceza kurullarım da ceza vermemiş. Neye dayanarak bildirmeyeceğim ismi sana? Senin paşa gönlün hoş olsun diye mi? Yok arkadaş ben bildiririm, almazsan sen almazsın, hesabı da sen verirsin.
* Fenerbahçe yöneticileri de eski federasyonun yaptığı hatayı yapmayın uyarısında bulundular Demirören federasyonuna!
SAMET'iN GELMESi FEDAKARLIK
* Beşiktaş'ın başına Samet Aybaba geldi. Fener'de Aykut Kocaman, Galatasaray'da Fatih Terim ve Trabzonspor'da Şenol Güneş takımın başında. Bu yıl uzun aradan sonra 4 büyükleri kendi çocukları, eski kaptanları yönetecek. Siz 3 büyükleri eski futbolcularının yönetmesini nasıl buluyorsunuz? Türk antrenör olayına nasıl bakıyorsunuz?
Neden? İyi hoca da başarının garantisi değil. Çünkü gene bu yılların deneyimi içinde görüyoruz ki bir de frekans uyumu var. Dünyanın en iyi hocası gelir ama o camia ile, o takımla, o kulüple frekansı uymaz.
Hatta Feldkamp örneğinde gördüğüm gibi.
İlk gelişinde fevkalade başarılı olan bir hoca yıllar sonra tekrar geldiğinde kulüp aynı ama artık o kulübün oyuncuları ve yöneticileri değişmiş, ikinci gelişinde başarılı olamadı.
Onun için antrenör başarısı seçim kadar kim ne derse desin biraz da şans işi.
Beşiktaş'ta ben Samet'in yıllardan beri Beşiktaş'a gelmek için can attığını biliyorum.
1- O bir defa çok iyi bir Beşiktaşlı.
2- Büyük takımda çalışmak istiyor.
Türkiye'nin gerçeği bu. Antrenör olarak adından bahsettirmek istiyorsan milli takımla ya da büyük takımlardan birinde olacaksın.
SAMET KALBEN BEŞİKTAŞLI
Kalben de Beşiktaşlı olduğu için o kulübün de özellikle de Beşiktaş olmasını istiyordu. Sonunda amacına ulaştı. Ama Beşiktaş'ın en kötü, en darda olduğu bir dönemde amacına ulaştı. Ben aslında Samet'in şu dönemde Beşiktaş'a gelmesine kendisi açısından fedakarlık olarak buluyorum, başarı değil.
Zor bir dönem, mevcut kadronun durumu karmakarışık. Kimler kalacak, kimler gidecek? Belli değil. Kalanlar ne derece mutlu kalacaklar belli değil. Çünkü futbolculardan sözleşmeyi uzatmak için büyük ölçüde indirim isteniyor.
580 MİLYON TL BORÇ VAR
Böyle bir ortamda Samet'in kafasındaki futbolu oynatabilecek adamların transfer edilebilme şansı nedir?
O belli değil! 580 milyonTL borç içinde kulüp. UEFA lisansı alamadığı için Avrupa'da yarışmalara katılamıyor.
O bir başka sorun.
Ben Samet'in yerinde olsam tam tersine Beşiktaş'tan kaçardım. Böyle bir anda görevi kabullenmesi onun ne kadar iyi Beşiktaşlı olduğunu da gösteriyor.
- Samet Aybaba'nın yardımcılıklarını yine Beşiktaşlı eski futbolcular Recep Çetin ve Ulvi Güveneroğlu yapacak. Sizin görüşünüz ne? Şimdi, biz Türkiye'de ekip çalışmasını bilmiyoruz. Ekip çalışması şudur, bana sen görevi veriyorsan eğer kimlerle çalışacağıma ben karar veririm. Çünkü sonunda hesabı ben vereceğim. 'Şimdi gel Hıncal Uluç Sabah gazetesinin Genel Yayın Müdürü ol. Ama Yılmaz'ı şuraya koy, Özge'yi oraya koy, ötekini buraya koy...' O zaman ben Genel Yayın Müdürü olmam, olamam ya da Sabah gazetesinin üzerinde adım Genel Yayın Müdürü çıksın diye bir takım şeyleri kabullenmiş olurum.
Belki bu bana tavsiye edilen arkadaşlar çok değerli arkadaşlardır ama başarı ekipte!.. Onun için bir işin sorumlusu kendi ekibini kendisi kurması başarıyı artıracaktır.
EKİBİNİ "SAMET" KURMALI
Bak, Galatasaray hâlâ kendine gelemedi. Neden? Çünkü Ünal Aysal kongreye tek başına girdiği halde kendi ekibini kuramadı. 'Efendim İnan Kıraç rica etti onu aldı, öteki rica etti bunu aldı, öteki cemiyetti onu aldı, öteki bilmem neydi onu aldı...' Hayat boyu yan yana gelmeyecek birtakım adamlar Galatasaray yönetiminde buluştu. O yüzden de Galatasaray'da her gün birbirinin tersi laflar çıkıyor. Şimdi bu Samet Beşiktaş'ın çocuğu, yanında sayılanlar Recep, Ulvi de Beşiktaş'ın çocukları. Ama Samet'in kafasındaki takım nedir? Yoksa bunları da yardımcıları da Beşiktaş Yönetimi, Fikret Orman ve arkadaşları mı seçiyor bilmiyorum. Ama yapılması gereken açıklama şuydu 'Biz Samet'i getirdik. Samet ekibini kurar.'
AYBABA DOĞRU SÖYLÜYOR
* Bu arada Samet Aybaba kadroyu gençleştireceğini söylüyor. Ayrıca Aybaba rakibin sistemine göre değil Beşiktaş'ın kendi sistemine göre oynayacağız. Teknik adamın açıklamalarını nasıl buluyorsunuz?
Onun için Samet'in, "Ben bir Beşiktaş sistemi ve taktiği yerleştireceğim" demesi çok doğru.
BU, IRKÇILIK GİBİ BİR ŞEY!
* Fikret Orman, Rüştü'nün takımda kalmamasını ifade ederek '39 yaşındaki bir futbolcuyu takımda görmek istemiyorum' dedi. Samet Aybaba'nın ise gönlü Rüştü'nün takımdan kalmasından yana!
GRUPTAN RÜŞTÜ ÇIKARMIŞTI
Kenarda oturuyor, üç dakika kala oyuna sokuyorsun, hiç kaprisi yok. Sporculuğu, sportmenliği de fevkalade yerinde. Çok da iyi bir kaleci.
Bana sorarsan Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük kalecilerden biri. 2002'deki o meşhur dünya üçüncülüğümüzün bir numaralı adamıdır.
Kosta Rica maçının son dakikasında o mucize topu kurtarmasaydı biz grupta elenmiştik. Gruptan çıkamıyorduk!.. Gruptan çıkmamızı sağlayan o olağanüstü kurtarıştır. Kalecilerin bir de bu yanı olmalı. Rıza Çalımbay'ın lafıdır bu 'Hıncal abi' demişti 'Her maçı takım kazanmaz. Bir maçı da kaleci kazanmalı. Biz de hiç kalecinin kazandığı maçı hatırlıyor musun?' demişti bana o zaman Galatasaray da Simoviç varken ve arka arkaya maçlar kazandırırken.
BAŞKAN 75 YAŞINDA OLSUN!
Şimdi Rüştü böyle bir kaleci. Senin şimdi Cenk gibi iyi bir genç kalecin varken Rüştü gibi tecrübeli bir yedeğinin olması fevkalade başarılı bir şey. 'Ben 39 yaşında...' Yani bu ırkçılık gibi bir şey. ' Ha ben takımımda zenci istemem demişsin ha da ben...' 39 yaş kaleci için bitme yaşı değil. 'Rüştü artık oynayamaz, iyi kaleci değil' tamam tartışırız ama '39 yaşında bir adamı takımımda görmek istemiyorum' ne demek ya? Ben şimdi çıkıp 'Beşiktaş'ın başkanı da en az 75 yaşında olmalı ki tecrübeli birisi olmalı' desem ne olur? Adam yaşla ölçülür mü ya?
Portekiz çetesi gönderilecek?
Aynen gönderilmeli, gönderilecek değil! Bunlardan hiçbir hayır yok. Hiçbir hayrının olmadığını Portekiz Milli Takımı'nda da görüyoruz. Bunlar Yıldırım Demirören'in Beşiktaş'a attığı kazıklar.
DENİZLİ'NİN ÇITASI YÜKSEK
* Teknik direktörlüğe Samet Aybaba gelmeden önce Mustafa Denizli ile görüşüldü. Sizce Denizli transferi neden gerçekleşemedi?
Tabi ki Avrupa'da başarıyı yakalayabilir. Peki Beşiktaş'ın elindeki şu kadro ile Avrupa'da başarılı olunabilir mi? Bu sene değil! Denizli bu sene başa gelecek. Yeni bir takım kuracak. O takımla Avrupa'da oynama hakkını elde edecek ve başarılı olacak. Denizli'nin yapması gereken bu.
Ama Beşiktaş'ın imkanları Denizli'nin gelecek sene Avrupa'da başarılı olacak takımı kurmasına izin vermiyor. Yok çükü, transfer yok, para yok!
588 milyon TL borç var. O zaman Mustafa Denizli ne yaparsa yapsın Beşiktaş camiasını tatmin edemez. Çünkü oraya Beşiktaş'ı çifte şampiyon yapmış bir hoca olarak geliyor. Denizli'nin Beşiktaş'ta başarı çıtası çok yüksek yani. Denizli başkan Fikret Orman ile görüşüp kulübün maddi durumunu öğrenince aynen Hüsnü Güreli'nin yaptığı gibi yaptı!
Röportaj: Yılmaz ŞENOL