Okan Üniversitesi'nden Lale Orta'nın "Şike'nin ayak izleri" başlıklı akademik çalışması bu ahlaksızlıkla yaklaşık 50 yıldır uğraştığımızı kanıtlıyor. O dönemde gazete sayfalarına yansıyanları okudukça hiç şaşırmıyorum nedense. Manzara hep aynı. Şike yapan küçükleri asıp kesmişiz, iş büyüklere gelince kulağımızın üstüne yatmışız. Sıkışınca TBMM'yi yardıma çağırmışız, yerine göre futbol topu mahkeme koridorlarında yuvarlanmış. Varlığını neredeyse herkesin kabul ettiği şikeyi görmezden gelmeye çalışmışız ne hikmetse. Bu arada korkumuz da hep a ynıymış: UEFA ceza verir mi?
50 YILDIR AYNI YERDEYİZ!
Dün ve bugün çok şey aynı aslında. Misal miting yapan kulüpler o dönemde de varmış, kuru gürültüyle ortalığı karıştırmaya çalışmışlar. Şike ihbarcıları bin pişman olmuş, tehdit almışlar, kimileri bıçaklanmış ve itiraflarını da ihbarlarını da geri çekmişler.
Garip çelişkiler de yaşanmış yakın tarihte. Örneğin 'teşvik primi normal' diyenler, o silah kendilerine dönünce yerlerinden fırlayıp sahaya dalmışlar.
Üstelik bazıları tanıdık isimler ve bugünkü şike davasında da adları geçiyor.
Ne garip değil mi?
Tarihe bak, bugünü gör!
Uzun sözün kısası 50 yıldır hiç değişmemişiz vesselam. Şikemiz de değişmemiş, şikeyle mücadele 'edememe' tarzımız da!
Mesela köşeye sıkışıp şikeyi ceza hukukuna havale etmeye çalışırken hep başımıza iş almışız.
Futbol hukukunun uygulanmasını söyleyenlerin sesleri ise biraz kısık kalmış nedense.
Spor hukuku mu, ceza hukuku mu diye özetleyeceğimiz bu çatışma da yaklaşık 50 yıllık bir tarihe sahip özetle.
POLAT'TAN CAMBAZ TAKTİĞİ
Bir başka ilginç nokta ise Fenerbahçe'nin o dönemlerde de herkesin kendisine karşı birlik olduğu politikası üzerinden savunmalar yapması. Ve daha önemlisi o yıllardaki başkan Ali Şen'in en küçük bir açıklamaya dayanarak "Gençlerbirliği küme düşürülmelidir" diyebilmesidir.
Demek ki ele başka, bize başka hikayesi de yıllardır hep aynı minval üzere seyretmiş bu alemde.
Bunun izahı bu.
Bu arada kişilerin yer aldıkları saflara göre görüşleri de değişmiş.
Misal Adnan Polat, Zalad'ın yiyeceği gollerin kılıfını hazırlamak adına Beşiktaş-G.Birliği karşılaşmasında 'şike olacağı' ihbarını yaparken Galatasaray 8-0 kazanıp şampiyon olunca aniden dilini yutmuş!
AYDINLAR FENERBAHÇE'Yİ NASIL SAVUNMUŞ?
Adnan Polat'ın Fenerbahçe'ye karşı yaptığı şike suçlamalarına ise sarı-lacivertli kulüp adına kim cevap vermiş bilin bakalım?
Ben söyleyeyim Mehmet Ali Aydınlar… Aziz Yıldırım, şike konusuna devletin el koymasını söylemiş ve bu sözleri tepki almış… Malum 3 Temmuz'da devlet olaya el koydu, acaba Aziz başkan "Devlet el koysun" derken tam olarak bunu mu kastetmişti!
Dedim ya 50 yıldır şike denilen rezaletle bir şekilde muhatap olmuşuz ve her seferinde yüzümüze gözümüze bulaştırmışız. Herkes zevahiri kurtarmaya çalışmış, duruma göre konuşmuş, yarın ne olacağını hiç düşünmemiş, dün söylediğini bugün inkar etmiş...
Lütfen bu satırları dikkatlice okuyun; şikenin ayak izlerini takip edin ve en sonunda o dönemin tapelerine konu olan Ali Fevzi Bir'in sözlerine kulak verin, bakın bakalım, haklı mı, haksız mı? Şimdi gelin isterseniz Lale hocanın çalışmasına bir göz atalım ve "Şike tarihimizi" şöyle bir hatırlayalım.
28.01.1964: Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, "60 ilde oynanan lig karşılaşmaları hakkında pek çok söylenti var" dedi.
15.05.1964: Devlet Bakanı Malik Yolaç, "Şike olayına girişen kulüpleri yakaladığımız takdirde kapatacağız" dedi.
28.05.1964: Kasımpaşa 6 futbolcusunu, Karşıyaka maçından önce para aldıkları iddiası ile ihbar etti.
15 FUTBOLCUYA 31 YIL CEZA!
30.03.1966: "Karşıyaka mahkemeyi kazandı."
01.04.1966: Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, "Danıştay kararından sonra diğer kulüpler de hak iddia ediyorlar" dedi. Küme düşen Altınordu, Beyoğluspor ve Kasımpaşa kulüpleri de haklarının geri verilmesini istediler.
30.05.1967: Şike olayları
Meclis'e getirildi..
09.05.1968: Vefa, Feriköy ve Ankaragücü yöneticileri, "Şike var, fakat ispat imkansız" dedi.
Feriköy Başkanı "Maçlarda şike olduğunu 10 yaşındaki çocuklar bile anlar" dedi.
27.04.1976: Türkiye'de şike kol gezerken İtalya'da Lazio kanaatle küme düşürülüyor.
28.06.1976: Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Polat, önümüzdeki yıl şikenin önlenmesi için yeminli bir komisyon kuracaklarını açıkladı.
02.06.1978: Parlamenterler soruyor: Futbol topunun içine para mı, yetenek mi koyacağız?
ŞİKE İHBARCISI BIÇAKLANDI!
Sonra suçüstü yaptıracağım" dedi.
11.05.1985: Ertuğrul Dilek: Şike olaylarının önüne geçilemiyor.
31.05.1984: Futbol Federasyonu Başkanı
Yılmaz Tokatlı, "Bu sezon ligler namuslu bitmiştir" dedi. 1983-
1984 sezonunda hiç şike ihbarı almadıklarını söyledi.
26.04.1986: Ereğlispor'da 10 futbolcuya şike cezası verildi!
07.06.1986: Başbakan Turgut Özal, "Şike söylentilerinin önüne geçmek için puan eşitliği halinde şampiyon, iki takım arasında oynanacak bir maçla belirlensin" dedi.
31.03.1987: Gençlerbirliği'nin sahasında Bursa'ya yenilmesi, kulübü karıştırdı. Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Cavcav, "Çirkin bir yenilgi aldık. Yenilginin sorumlusu, oynamayan birkaç futbolcu değil; onların oynamayışına seyirci kalan kişidir" dedi.
07.04.1990: Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, ligde çirkin oyunlar oynandığına değinerek, "Futbol Federasyonu'nun olaylara kayıtsız kalmaması lazım" dedi.
07.12.1990: Şike ihbarcısı bıçaklandı. Tahkim Kurulu'nun soruşturması sırasında Adana Demirspor'un şike yaptığını söyleyen kulübün eski basın sözcüsü İsmet Çakmak evinin önünde bıçaklı saldırıya uğradı.
BİZİ DÜŞÜREMEZLER!
08.02.1991: Amaç'tan UEFA uyarısı.. Tahkim Kurulu Başkanı
Ekrem Amaç, Malatyaspor'un şike davası ile ilgili olarak UEFA'ya başvurmasının ciddi sorunlar yaratabileceğini söyledi.
20.12.1991: Şike parasını devlet ödedi. Futbol kamuoyunu uzun süre meşgul eden ve Malatyaspor'u 'mağdur ettiği' ileri sürülen şike davasında, sarı-kırmızılı kulübe ödenen 3 milyar liralık tazminatın 2 milyarının Türk Sporunu Teşvik Fonu'ndan karşılandığı ortaya çıktı.
21.12.1991: Şike tazminatı olarak Malatyaspor'a, Futbol Federasyonu tarafından, Türk Sporunu Teşvik Fonu'ndan 2 milyar lira ödenmesi üzerine, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, federasyonun Spor-
Toto ve Spor Loto'dan alacağı olan 1 milyar 700 milyon liraya el koydurdu.
26.03.1993: Polat: Türkiye'de şike var… Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu Adnan Polat "Federasyon iflas etti. Hakemler tarafsız değil. Naklen yayınlar zararlı" dedi.
27.03.1993: Polat'a büyük tepki… Fenerbahçe'nin yatırımlardan sorumlu yönetim Kurulu üyesi Mehmet Ali Aydınlar, Adnan Polat'ı ispata davet etti.
"POLAT BU LEKEYİ ÖMÜR BOYU TAŞIYACAK"
Yönetici Yüksel Ülken de "Adnan Polat bu lekeyi ömrü boyunca taşıyacak" diye konuştu.
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Erdem: İlk iş olarak şike, doping ve spor mafyası ile uğraşacağım.
Türk sporunda bazı karanlık güçler var. Bugüne kadar pek çok maç satın alındı. Halen alınıyor.
27.06.1993: Ankaragücü-
G.Saray'a soruşturma… Futbol Federasyonu, Beşiktaş kulübünün başvurusu üzerine geçen sezonun son haftasında oynanan Ankaragücü-Galatasaray maçı ile ilgili olarak bir Tahkik Komisyonu oluşturdu.
16.07.1993: Şike Tahkik Kurulu Ankaragücü-Galatasaray maçı hakkında karar veremedi. Ankaragücü kulübünün ve kaleci Zalad'ın Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunması ve yeterli delil toplanamaması nedeniyle toplantıyı erteledi.
29.03.1994: Teşvik primi normal… Fenerbahçe Futbol Şube Sorumlusu Erol User, teşvik primine kesinlikle karşı olmadığını söyledi.
03.04.1994: Teşvik primi iddiası… Fenerbahçeli yöneticiler, 2-0'lık Bursaspor galibiyetinden sonra kulaklarına teşvik primi dedikodularının geldiğini söylerlerken, Teknik Menajer Cemil Turan maç sırasında yedek kulübesinden fırladı ve '2-0 mağluplar hâlâ saldırıyorlar.
Bunlara kesin para gitmiş' diye bağırdı.
30.04.1994: Şikeye devlet yumruğu… Türk futbolunun yıllardır başını ağrıtan şike olayına Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Erdem el koydu ve 1994-1995 sezonundan itibaren İtalya ve Fransa modelinin yürürlüğe gireceğini, kanaate dayanarak şike kararı verileceğini açıkladı.
07.04.1995: Evet, maçı sattık… Palandökenspor'a 35-0 yenilen Ağırbakımspor'un başkanı
Tan, futbolcularının şike yaptığını açıkladı.
19.04.1995: Şike çocuklara bulaştı… Tahkik Kurulu, İstanbul 14-16 Yaş Ligi'nde Ortaçeşme ile Soğuksu arasında oynanan karşılaşmada iki takım oyuncularının şike yaptığını tespit etti… 20.04.1996: Fenerbahçe Başkanı
Ali Şen: Bize karşı herkesin birlik olduğunu aylar önce gündeme getirdik. Gençlerbirliği Asbaşkanı Tarık Sarıoğlu yenilgiye rağmen oyuncularına prim verdiklerini söylemektedir. Şimdi federasyonun ne yapacağını merakla bekliyorum. UEFA kurallarına göre Gençlerbirliği küme düşer, Trabzonspor ile oynadığı maç da geçersiz sayılır.
Kocaelispor Başkanı Sefa Sirmen:
Aziz Yıldırım'ın sözlerine çok şaşırarak, "Bizim aldığımızı söylemeniz çok ahlaksızca. Acaba siz böyle mi maç kazanıyorsunuz" dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ise maçtan sonra Sefa Sirmen'e, "Galatasaray'dan teşvik primi aldığınız söylentileri var, ne diyorsunuz?" diye sorduğunu "Hayır" cevabını alınca da konunun kapandığını söyledi.
MURAT'A 100 BİN DOLAR
Üstüntaş verdiği ifade de şike teklif ettiğini kabullendi ve Gezeroğlu'nun isteği üzerine bu girişimi yaptığını bildirdi.
"HERKESİN TELEFONU DİNLENİRSE LİG BİTMEZ!"
05.03.2002: Küme düşme kalkabilir… UEFA Tahkim Kurulu Üyesi Bıçakçı, mahkemede şikenin kanıtlanması halinde küme düşmenin kaldırılabileceğini söyledi. Futbol Federasyonu ise "Mahkeme çeteyi soruşturuyor. Şike hakkında karar veremez, tamamen bizim yetkimizdedir" dedi. 01.12.2006: Asker el koysun demekten farksız. Bakan Mehmet Ali Şahin, Aziz Yıldırım'ın, "Devlet şike iddialarına el koysun" şeklindeki sözleri için ilginç bir değerlendirme yaptı, "Bu asker el koysun demekten farksız" dedi. Evet işte size şike tarihimizin kısa bir özeti. Aylardır, biz bu ahlaksızlıkla savaşmayı bir türlü öğrenemedik diyorum, yaygara kopararak, 'spor hukukuyla ceza hukukunu karıştırarak işleri arap saçına çevriyoruz' diyorum. Şimdi söyleyin; haksız mıyım?