Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında olduğu 23'ü tutuklu 93 sanığın yargılandığı "futbolda şike davasında" savunmaların alınmasına başlandı. Çağlayan Adliyesi'nde dün yapılan duruşmada savunması alınan ilk kişi olan "davanın 1 numaralı sanığı" Olgun Peker, doğruyu söyleyeceğine yemin ederek savunmasına başladı.
BANA '1 NUMARA' DİYORLAR
Saat 11.00 sıralarında başladığı savunmasını 16.00'da tamamlayan Peker, "Bana '1 numara' diyorlar. Arkamda bu kadar insan var. Bir numara olsam, ofisimi nisan ayında basmazlardı. Zaten sonra da Aziz Yıldırım keşfedilmiş ve buradayız. Olayların başlamasına Bülent Uygun'un Buca'dan Eskişehir'e transfer olması sebep oldu. Bu transferi benim yaptırdığım iddia edildi. Bucaspor başkanı ile bir araya geldim, transferi benim yaptırmadığıma ikna ettim. Asayiş Şube Müdürü, İzmir'den gelmiş ve transferle ilgili oradaki arkadaşlarıyla görüşmüş, bu olayı üstüne vazife edinmiş. Benimle ilgili usulsüz dinlemeler söz konusu. Şike gibi alçakça bir iddia, bir insanın üzerine atılır mı? Bir insan böyle karalanır mı?" dedi.
CEZAEVİYLE TANIŞIRIZ!
Olgun Peker; yargı ve cezaeviyle geçmişte de tanışık olduğunu söyleyerek başladığı savunmasında 2000 yılına kadar giderek yaşadıklarını dile getirdi. Peker, "Rabbim hakkımızda hayırlısını versin. Eskiden tek başımaydım ancak şimdi evliyim ve bir evladım var" diye konuştu. Peker, 2004'te Kelebek Operasyonu sırasında Sedat Peker'e yakın olduğu için gözaltına alındığını ve işkenceyle sakat bırakıldığını anlattı. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve ekibinin kanun adına kanunsuzluklarıyla karşı karşıya kaldığını iddia eden Peker, Saçan'ın sorgulara alkollü girdiğini söyledi.
SAKATLANIP ÇIKTIM
"Tarihin en ağır işkencelerine maruz kaldım. Sağlam girdiğim şubeden sakat çıktım" diyen Peker, sağlık raporlarını mahkemeye sundu. Peker "Bana şubede 'Biz burada 10 bin PKK'lıya bunu yaptık, bir şey olmadı da sana mı oldu' dediler. Sedat Peker aleyhine ifade vermediğim için bunların yapılmasına tepki olarak soyadımı Peker olarak değiştirdim" ifadesini kullandı. Olgun Peker, iddianamede yazılan "Olgun Peker'in futbol camiası içerisinde son derece etkin konumda bulunduğu, futbolcu transferlerinde söz sahibi olduğu, bunun yanında birçok cebir ve tehdit içerikli suç faaliyetleri içerisinde yer aldığı, özellikle Giresunspor'un yönetimini ele geçirmeye çalıştığı, Giresunspor başkanlığı için yapılan seçimlerde Giresun'da bulunan adamları vasıtasıyla seçimi yönlendirmeye çalıştığı ve desteklediği Ömer Ülkü'nün Giresunspor başkanı olmasını sağladığı anlaşılmış, bu durum üzerine 27.12.2010 günü Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü hakkında da iletişim tespiti ve kayda alınmasına başlanmıştır" iddialarına cevap verdi.
ADAM ÇIKMAZ
Peker, "Kelebek Operasyonu'ndan sonra işlerim bozuldu. Menajerlik şirketi açacaktım. Pek çok kişinin fikrini aldım. Bunların arasında Sedat Peker de vardı. Allah üzerine yemin ederim, bana 'Saha tozu yutmuşla sahne tozu yutmuştan pek adam çıkmaz' demişti. Yani o istemedi. Hayatında bir kez bile maça gitmemiş, tribün görmemiş adamın adı şikeye karıştı. Ben Giresunspor başkanı olmak istemedim. 'Menajerlik yaptığım 18 takımı karşıma alırım' dedim ama beni başkan yaptılar. Seçimle göreve geldim. Çok stresliydi. Bırakmak istedim. Bana '1 yıl daha yap' dediler. Ben de 'Ya şampiyon yaparım ya da giderim' dedim. Bu süreçte Giresunspor'a 30 yıldır bir çivi çakılmadığını gördüm. Stat inşaatına giriştik ancak bahtsız bedeviyiz. Sel oldu inşaat zarar gördü. 1 yıl göçebe gibi yaşadık" şeklinde konuştu.
BİN KİŞİ GELDİ
Peker, "Ben başkanlığı bırakmayayım diye insanlar sokaklara çıktı. Evime bin kişi geldi. Savcı ve hakimler yemek düzenledi. Söz verdiğim için bırakmak zorunda kaldım" dedi. Peker, soruşturma sırasında husumeti olduğu Osman Çırak'ın polis tarafından telefon dinlemeleri sırasında keşfedildiğini ve aleyhinde ifade vermesi için kullanıldığını ileri sürdü. Kurduğu Refleks Menajerlik adlı şirketle 2003 yılında iyi işler yaptığını vurgulayan Peker, "2003'te müthiş iş yaptım. 2004'te Danimarka'ya gittim. 2006'da Afrika Kupası nedeniyle Mısır'dayken, hakkımda çıkan haberler nedeniyle geri döndüm.
Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz'in ev ve işyerlerinin kurşunlanmasıyla ilgili beni suçlayan haberler yer alıyordu. Havalimanından girdim, 'Beni alırlar' dedim, almadılar. Adam yerine koymadılar. Savcılığa kendim gittim. 2 sene dinlemiş, suç unsuruna rastlamamışlar. Kelebek Operasyonu'nu yürüten savcı sadece imzamı aldı. O da dinlemenin kaldırılmasına ilişkindi" dedi.
ÖNCE ÇETECİ, SONRA ŞİKECİ
"Önce çeteci sonra da şikeci yaptılar" ifadesini kullanan Peker, "Benim talimatımla şike yapan bir tek futbolcu yok. 70 klasör içinde bir tek olay gösterin bununla ilgili" dedi. Yasadışı bahis oynadığı iddialarını da yalanlayan Peker, "İnanın hayatımda bir kere bahis oynadım, o da cezaevinde. Avukatımın aracılığıyla oynadım" şeklinde konuştu.
F.BAHÇE ÜYESİ DEĞİLİM
Peker emniyette kendisine ait 26 menajerlik şirketinin bulunduğunun iddia edildiğini vurgulayarak, bunun emniyetin hayal ürünü olduğunu savundu. İddianamede Fenerbahçe kulübü üyesi olduğunun da ifade edildiğini söyleyen Peker, "Fenerbahçe üyesi değilim, daha o olgunluğa erişmedim. İnşallah önümüzdeki dönemde olurum'' dedi. Peker, menajerlik sınavının cevaplarını Abdullah Cila'dan aldığını belirtti. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Peker'e "Cila bu cevapları kimden almış biliyor musun?" diye sordu. Peker bilmediğini belirtince Ekinci, "Namusun ve şerefin üzerine doğru söyleyeceğine dair yemin ettin. Biliyorsan söyle" ikazında bulundu. Peker de "Abdullah Cila cevapları Makedonya'dan aldığını söyledi. Detayını bilmiyorum. Para falan vermedim. Aramız bozuktu, jest olarak verdiğini düşünüyorum" şeklinde yanıt verdi.
SAHTE Mİ BİLMİYORUM
10 yıldır menajerlik, bir dönem de kulüp başkanlığını yaptığını ifade eden Peker, "Cevapları almasaydım da ben o soruları yanıtlardım" şeklinde konuştu. Peker, federasyon tarafından 31 Mart 2011'de yapılan menajerlik sınavına sahte diplomayla müracaatta bulunduğu iddiasıyla ilgili olarak, "Diplomayı Bulgaristan'dan aldım. Onun için de bedel ödemedim. Sahte olup olmadığını bilmiyorum. Federasyona denklik isteyip istemediğini sordum. Bir şey istemediler" deyince Ekinci, "Bulgaristan'da okumadan nasıl diploma veriyorlar" diye sordu. Peker de "Orada bunun normal olduğunu düşündüm. Diplomayı aldığım okuldan bir tanıdığım, Türklerin zorluk çektiğini anlattı, okula yardım yapmamı istedi, ben de gönderdim.
O da bana diplomalardan bahsetti. 'Bir gün böyle bir şeye ihtiyaç olursa haberim olsun' demişti. Bu şekilde aldım diplomayı" yanıtını verdi.
BOĞAZIMDAN GEÇMEMİŞTİR
Peker, "Şike ve bahisten boğazımdan para geçmemiştir. Tercihimi hep iyiden yana kullandım. Bunun için savaş veriyorum. Bir gün savaşı kaybedip karşınıza gelirsem suçlu olursam bunu yaptıranlar azmettirici olur" diyerek savunmasını tamamladı.
Veli SARIBOĞA