Geçen hafta, "Derbinin sonucunu hakemler, tesadüfler ve Muslera'nın belirleyeceğini" söylemiştiniz. Nasıl bir derbi oldu; saydığınız üç madde ışığında mı oynandı? Yoksa sizi şaşırtan yanları var mıydı?
Yağlı güreşlerde cazgırlar, "İki yiğit çıktı meydane" derler ya; burada tam tersi, iki korkak çıktı meydane... Kendilerinden korkan, gölgelerinden korkan iki korkak...
Ben Fenerbahçe'nin başkanı olsaydım o maçın ardından İsmail Kartal'ı kovmuştum. Maç sonunda, canlı yayına geldi; "Haddimizi bilerek oynadık" dedi. Fenerbahçe'ye bu kadar ağır hakaret edilmemiştir.
Galatasaray tribünlerinden edilen ve Galatasaray'ın ceza almasına sebep olan küfürler bunun yanında solda sıfır... Onlar lafın gelişi...
Bu Fenerbahçe Teknik Direktörü'nün değerlendirmesi!..
Sene başından beri bir tek doğru dürüst maç oynamamış Galatasaray... Yepyeni bir antrenör gelmiş, oynadığı futbolu A'dan Z'ye değiştirmiş bir Galatasaray... Her maç başka kadro ile çıkıp, arayış içindeki bir Galatasaray... Üstelik kulüp başkanı bırakıp kaçmış bir Galatasaray...
O ZAMAN GİT, PTT 1. LİG'DE OYNA
Yani tarihin olabilecek en kötü Galatasaray'ına karşı, olabilecek en iyi Fenerbahçe... Geçen sene bütün rakiplerini darmadağın etmiş. En yerleşik kadroya sahip... En iyi yerlilere, en iyi yabancılara sahip Fenerbahçe... Yerli-yabancı dengesi en oturmuş bir kadroya sahip Fenerbahçe...
Bu Fenerbahçe'nin hocası bu dökülen Galatasaray'a karşı "Haddimizi bilerek oynadık" diyor!
Fenerbahçe'nin haddi!.. Sen kimsin ya!..
Fenerbahçe'nin hocası, bu lafı Barcelona'ya karşı etmez. Fenerbahçe'nin hocası, bu lafı Real Madrid'e karşı etmez. Bayern'e, Dortmund'a, Arsenal'e etmez. Komplekse bak!.. "Galatasaray'a karşı haddimizi bilerek oynadık" diyor!
O zaman Süper Lig'de ne işin var? Git PTT 1. Lig'de oyna... Haddin orası demek ki senin!..
Bu lafı Fenerbahçe camiası yuttu. Ertesi gün gazetelere bakıyorum; 'Sen haddini bil İsmail Kartal' diyen bir tane yazar yok! Manşetlere bakıyorum; yorumcuların hepsi de Fenerli üstelik!.. Bir tane Fenerbahçe yöneticisi yok.
Aziz Yıldırım ortalarda yok. 'Sen ne diyorsun!' diyen bir kişi yok.
Şu dökülen Galatasaray'ın hocası, 'Fenerbahçe geçen yılın şampiyonu, oturmuş bir takım. Biz yeni bir takım yapmaya uğraşıyoruz. Haddimizi bilerek oynadık' dese affetmem. Galatasaray hiçbir zaman Fenerbahçe'ye karşı haddini bilerek oynamaz. Buna hakkı yok. Çıkarsın 6 tane yersin. Bu daha acı...
KADER ADAMLARI KARTAL'I YAKTI
Şu dökülen Galatasaray karşısında, Fenerbahçe'yi haddini bilerek oynatmış! Vay vay vay...
Ama baktığın zaman doğru... Korku hakikaten öyle bir dağları bekliyor ki... Sahaya çıkardığı takıma inanamadım.
Fenerbahçe yerli oyuncu bakımından Türkiye'nin en iyi kurulmuş takımlarından bir tanesi...
Türkiye'nin en iyi kalecisi orada... Milli sağ bek orada, milli sol bek orada... Yani, Fenerbahçe'nin bu mevkilerde yabancı kullanmaya ihtiyacı yok. Bu ne demek?
Türkiye'de hatta dünyanın her yerinde eksikliği hissedilen, yetenek gerektiren mevki neresi; gol ve orta saha alanı... İsmail Kartal, bu dökülen Galatasaray'a karşı iki yabancı hakkını göbekte kullandı! Alves ve Kadlec'i oynattı. Orada 'Serdar Kesimal' diye bir adam var. Orada bir hafta evvel Fatih Terim'in iki milli maçta stoper oynattığı Mehmet Topal var. Onları oynatmayıp; Kadlec ile Alves'i oynatıyor!
Bu yüzden Emenike'nin yanına Galatasaray savunmasını darmadağın edecek ikinci golcüyü; Sow ya da Webo'yu koymuyor. Bir Emenike'yi tutamadı Galatasaray savunması...
Bir Emenike ile dağıldı. Onun yanında bir de Sow ya da Webo olsaydı 'o savunma ne olurdu' çok merak ediyorum.
Ya da bu iki yabancıdan en az birini oynatmasaydı; Emre sakatlandığı zaman Diego girseydi oyuna... Emre'nin yerini tutacak adam Selçuk değil ki! Selçuk bambaşka tipte bir adam... Selçuk, Mehmet Topal'ın yedeği olur.
Mehmet Topal'ı stopere çekersin, Selçuk ile oynamaya başlarsın. O iki yabacıdan birini de kullanmazsın.
Şimdi, 'Savunma yapayım, gol yemeyeyim.
Yeter ki TT Arena'da yenilmeyeyim' kafasında olduğu için Alves ve Kadlec'i oynattı.
Maçın iki tane kader anı var ve kadere bak ki ikisinde Alves ve Kadlec var. Birinde Alves rakibi teklemeyip kırmızı kart gördü. İkincisinde de Kadlec var. Bir adımdan topu boş kaleye değil dışarı attı. Korkaklığın bedeli bu... Böyle ödetirler. İlahi tokat da böyle atılır. Öbürü zaten...
KÖR NOKTAYI BOŞ BIRAKIYOR
Kadlec'in pozisyonunda bir görüntü daha var.
Bu bir duran top korner pozisyonu ve Kadlec topa bomboş vuruyor. Vurmasa hemen yanında Selçuk var, onun pozisyonu hatta biraz daha iyi... Çünkü Selçuk kaleyi tam karşıdan görüyor.
Kadlec hafif çapraz... Peki bu sırada Galatasaray savunması nerede?
Madde 1: Galatasaray duran toplarda adam ve alan savunması yapmayı, Fatih Terim dönemi dahil hala öğrenemedi.
Madde 2: Korner atışlarında Muslera gibi bir kaleci gördüğü ön direğe bir adam koyuyor -ki Kadlec pozisyonunda bu Sneijder'di- ama kör noktası arkasında kalan arka direği boş bırakıyor.
Bu Galatasaray'ın arka direkten verdiği kaçıncı pozisyon! Ne Muslera, ne hocası Taffarel ne de Galatasaray'ın teknik direktörleri, bu çok basit, hatayı düzeltmiyorlar.
Gördüğün ön direğe adam koyup, görmediğin arka direği boş bırakmanın anlamı yok. Dünyanın en iyi kalecilerinden Cech bile yıllarca Chelsea gibi bir takımda, hem ön direğe hem arka direğe adam koyarken Galatasaray'ın ısrarla ve inatla ve yediği gollerden ders almadan arka direği boş bırakmasını anlamak mümkün değil.
FELAKETLER SİLSİLESİ
Prandelli de maçtan kopuktu sanki... TT Arena'da oynanmasına karşın tek forvetle sahaya çıktı, oyundan düşen oyuncuları da hiç fark etmedi.
Seçtiği 18 kişilik kadrodan başlayalım; Muslera, Chedjou, Melo, Sneijder ve Dzemaili...Sahada 5 yabancı var.
Üç tane yabancı hakkı varken kenarda sadece Pandev var. Başka yok!
Telles ve Bruma gibi özellikle hücuma ihtiyaç olduğu anda maçın kaderini değiştirebilecek iki adam, kenarda oturma haklarına sahip oldukları halde kadroda bile değil!
Niye; adam çünkü hücumu düşünmüyor bile!
Prandelli 'Arena'da bu maçı kaybedersem beni pazartesi günü gönderirler.
Ama berabere kalırsak şöyle böyle idare ederiz' demiş.
Hatta Ünal Aysal da tembih etmiş olabilir; 'Ben mayısta döneceğim. Bütün tezgahı kurdum.
Ancak bu maçı kaybedersek hayal olur.
Ne yaparsan yap ama sakın yenilme!' Galatasaray'ın sahaya çıkardığı takım ve birinci devrede oynadığı oyun meydanda...
Alves atılıp Fenerbahçe 10 kişi kaldığı anda Umut'un sahaya girmesi lazım. O değişikliği yapmadı.
Golü kaçıran sahada 10 kişi kalan Fenerbahçe!
Kadlec o golü atsa Galatasaray tribünleri Galatasaray'ı öldürür.
Bir başka 6-0 olayı yaşanırdı; 10 kişilik Fener önünde. Tribün bitirirdi.
Galatasaray'ın en kötü yanlarından biri de tribünü...
Senelerden beri söylüyorum; o tribün maça kendini tatmine geliyor; mastürbasyona geliyor. Takıma destek olmaya, takımı yüceltmeye, takımı coşturmaya değil. Skor hoşlarına gitmediğinde başlıyorlar kendi oyuncularını yuhalamaya!..
KENDİ SEYİRCİSİ SÖVERSE BİTER
Derbide de bir ara Selçuk İnan ve Veysel Sarı'yı yuhaladılar.
Arda niye Atletico'da oynuyor? Kadlec o golü atsaydı Galatasaray'ı 6'ya götürürdü o seyirci...
Fener seyircisinden beter olurdu yani... Fener seyircisi, Galatasaray'a söverse Galatasaray hırslanır, adrenalin yükselir. Ama kendi seyircisi söverse biter.
Galatasaray'ın mastürbasyon için tribüne gelen seyircisi takımı öldürmeye hazır. Onun için dönüm noktasıydı Kadlec... Yoksa 10 kişi
kalmış Fenerbahçe bir tane atsa ne olacak?
BRUNO ALVES GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLDİ
Galatasaray, Fenerbahçe maçının kırılma noktası Bruno Alves'in kırmızı kart görmesiydi. Aziz Yıldırım'ın, "Bir daha Alves'i oynatma" dediği ve takım arkadaşlarının da cephe aldığı yolunda haberler var. Alves'in mağlubiyetteki payı nedir?
Portekiz Milli Takımı'nda da böyle, daha önce oynadığı takımda da böyleydi.
Adam bunları yapıyor, yapıyor, hatta teşvik ediyorsun, ne zaman ki Fenerbahçe, Galatasaray'a yeniliyor, 'Kahrolsun Bruno Alves!..' Bruno Alves, Galatasaray-Fenerbahçe maçının günah keçisi ilan edildi sadece... Aziz Yıldırım'a ve onun güdümündeki İsmail Kartal'a 'eleştiriler yöneltilmesin' diye Aziz Yıldırım medyası, yani Fenerbahçe medyası, Bruno Alves'i kurban etti.
Bir hafta evvel Bekir'in yaptığı hareket tamamen aynı değil mi? O hareketin sonunda Fenerbahçe 10 kişi kalmadı mı?
Niye Bekir için kıyamet kopmuyor da bu hareketi yapması çok normal karşılanması gereken Bruno Alves için kıyamet kopuyor!
Bu günah Türk spor medyasınındır; Bruno Alves'in değil...
ÇAKIR, KIRMIZI KARTI MECBUREN GÖSTERDİ
Hafta içinde Aysal "Cüneyt Çakır şaibeli bir hakemdir. Maça gözdağı için atandı" dedi. Bu açıklama gerçeği yansıtıyor mu?
Peki bir dön geriye bak; Fenerbahçe başkanı ve yöneticilerinin böyle kritik maçlar arifesinde ilan edilen hakeme kaç defa saldırdıklarını hatırlayacaksın.
Hangisi olay oldu? Çünkü medya Fenerbahçeli! Galatasaray başkanı konuşursa olay olur. Fenerliler konuşursa ses yok. Onlar özgür! Ünal Aysal, yüzde 100 de doğru konuştu.
Yüzde 100 de yerinde konuştu.
Gayet katılıyorum. "Cüneyt Çakır dışarıda başka, içeride başka maç yönetiyor" dedi. Ee yalan mı?
İKİSİ DE PENALTI DEĞİL
Bu açıklama Cüneyt Çakır'ın yönetimini ne yönde etkiledi? Burak ve Emenike'nin penaltı beklediği pozisyonlar var. Bir kırmızı kart ve dışarıdan çevrilerek gelen bir gol var.
Alves'in kırmızı kartını vermeye mecbur. Bir hafta evvel Bekir atıldı. Alves'i atamayan adama Türkiye'de hakemlik yaptırmazlar. Onun dışında üstüne pek fazla bir şey düşmedi. İki penaltı da penaltı değil. O kadar ucuz penaltı yok dünyada...
RÖPORTAJ: BÜLENT CAN