Yüksel Çağlar, Mehmet Kocadon, Aziz Yıldırım, Abdullah Kiğılı, Mübariz Mansimov, İhsan Kalkavan, Rıdvan Dilmen, Acun Ilıcalı ve Halil Ünal... Bordum'da bir sohpet toplantısı.. İlerleyen saatlerde bu toplantıya Ersun Yanal da katılıyor. Sohbet sürerken, o zaman Eskişehirspor Başkanı olan Halil Ünal, Aziz Yıldırım'a Özgür Çek'in transferiyle ilgili bazı şeyler söylüyor. Transferde rakamların büyüdüğünü ve bu konuda da karşılıklı tartışmaların arttığı gözleniyor. Aziz Yıldırım, transferle ilgili Halil Ünal'a sitem ederken, o sırada Yıldırım'ın yanına oturup onunla sohbet etmeye başlayan Ersun Yanal'ı işaret ederek, "Sen de benim hocamı ayartmaya kalkıyorsun" diyor. Alkolün de etkisiyle tartışma büyüyor. Aziz Yıldırım, "Ben F.Bahçe'de başkan olduğum sürece Ersun Yanal; F.Bahçe'ye teknik direktör olamaz" cümlesini kullanıyor. Ama aynı Yanal ile Yıldırım, 4 ay sonra anlaşma yapıyor... Ersun Yanal, F.Bahçe teknik direktörü oluyor...
Kim ne kadar kalacak?..
Bir maçta Ersun Yanal, Holmen'i oynatıyor. Yıldırım buna tepki gösteriyor. Yanal, tepkiye tepkiyle karşılık veriyor: "Teknik direktör benim..." Sivas maçına geliniyor... Yine bir benzer olay; bu sefer assolist Cristian, Ersun Yanal'a yine bir fırça. Yanal; istifa ediyor... Araya Yüksel Çağlar giriyor. Yangına köpük sıkılıyor... Devam... Aslında ara ara Aziz Yıldırım, Yanal'ın hakemler konusunda konuşmasını istiyor. Ama Yanal bunu kabul etmiyor. Ve takım şampiyon oluyor. Akşam eğlencede Ersun Yanal yok... Ve bugünlere geliyoruz. Abdullah Kiğılı söylemiş: "Ersun Yanal'ın işi 5 dakika sürer..." Size perde arkasını çok kestirme anlattım. Bundan sonra Ersun Yanal mı 5 dakika, Abdullah Kiğılı mı 10 dakika... Aziz Yıldırım mı 20 dakika, yoksa F.Bahçe mi ömür boyu, göreceğiz...
KADER ARKADAŞIMDI!
'Futbolculuğunu biliyorum!'
çoktur da, doğru bir tanedir.