Türk futbolunda bir sorun var. Bakınız bu sık rastlanan bir olay. Ama kimse esas resmi görmek istemiyor. Neden? Çünkü esas resmi görürseniz hedefe varamazsınız. Hedefi şaşırtmak lazım. Maç biter kulüp başkanınız konuşur, yönetici konuşur, teknik direktörünüz konuşur. Neymiş efendim penaltı verilmemiş, gol verilmemiş, korner verilmemiş. Endirekt vuruş verilmemiş. Aslında bir tane olay var. Direkt vuruş gibi duran, insanın gözüne batan olayı kaçırmak isterler! İki gün önce Egemen Korkmaz, dün Serdar Kurtuluş... Ey kamuoyu, şampiyonluğa oynayan takımdaki iki defans oyuncusu bunlar. Öyle sıradan takımlarda oynayan futbolcular değil. Ve bu iki futbolcu"bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü" dercesine ve inanılmaz derecede amatörce, sorumsuzca ve kabiliyetsizce atılarak takımlarını zor duruma sokuyorlar. Ve maalesef basın ve yöneticiler bu futbolculara sahip çıkarak takımlarının altına dinamit koyuyorlar.
Daha sert yazarım
Hakem bir an bunu görmeyebilir. Hatadır, faulü de görmeyebilir tamam. Ama onun biletini sen kesemezsin futbolcu olarak. Senin vazifen 90 dakika öncelikle sahada kalmaktır. Bakınız maç yorumu yazacaktık neleri yazıyoruz? Maç yorumunu hep yazarız ama bu tip futbolculara hep mahkum olursanız yarın çok daha fazla ve çok daha sert maç yorumu yazarsınız.
Örtbas edemediler
İlk maçta kural hatası vardı. MHK, hakem ve yardımcıları bunu örtbas etmeye çalıştı. Ancak sonunda Futbol Federasyonu doğruyu buldu, "kural hatası" kararı verdi ve tekrar oynattı. Dolayısıyla sonuç ne olursa olsun maçın oynanması adaletin yerine gelmesidir.
KARINCALAR TAKIMI KARTAL
Beşiktaş takımı yıldızlarla oynayan bir takım değil. Kadro yapısı imece usulü çalışan karıncalar gibi. Yardımlaşarak oynuyorlar. Yardımlaşarak oynayan takımda her futbolcunun değeri büyüktür. Yani futbolcu ne olursa olsun sahada kalmaya çalışmalı. Dünkü maç gösterdi ki; Serdar Kurtuluş bu takımın oyuncusu değil... Bilic de onu biliyor ama çaresizlikten oynatıyor gibi. Bunu sadece kırmızı kart gördü diye söylemiyorum. İlk 45 dakikada 11'e 11 oynarken farkı bulduğu için Serdar Kurtuluş'un kırmızı kart görmesi çok konuşulmayabilir. Ancak maç berabere olsa veya Beşiktaş yenik durumda olsa o zaman bu kırmızı kartı çok ama çok tartışacaktık. O zaman işleyen çarkın içine çomak sokulmuş olacaktı.
MHK'NiN YANLIŞI TAHKiM'iN DOĞRUSU
Bu karşılaşma çok iyi irdelenmeli. İlk maçta kesin kural hatası vardı. MHK'nin yanlış uygulaması, Tahkim'den döndü. Yani MHK'nin yanlışını Tahkim düzeltti. Sonunda maç 3-0 oldu. Adalet yerini buldu ama korku filmi gibi bir senaryo. Böyle kararlarla Türk futbolunun yaralandığını hep yazdık, yazmaya devam edeceğiz. Düzelir mi? Umuyoruz ki düzelsin... Maalesef Türk futbolu böyle. Türkiye'de böyle işlere tek kelime ile cevap verirler: YERSEN. Ben de bunu daha da uzatarak söylüyorum. Almanya'da bunun başka bir örneği var: YERSENKİRŞEN. Doğrusunu siz bulursunuz herhalde: GELSENKİRCHEN.
FERNANDES OTURURKEN YORULUYOR
Slaven Bilic doğru karar vermiş. Adam zaten yürüye yürüye oynuyor. Yürürken de yoruluyordu, oynatmadı dinlenmiş oldu. Böyle olduğunda sahaya adım atamayacağını da anladı. Artık Portekizli oyuncu 'Bulunmaz Hint Kumaşı' olmadığını da gördü. Hayırlısı...