Beşiktaş maçı deyince herkesin aklında geçen haftaki Kasımpaşa karşılaşması geliyor... "Tekrar edilir mi edilmez mi?" sorusu hemen gündemi ilk maddesi oluyor. Federasyon, hakem Barış Şimşek'i acilen İstanbul'a çağırdı. Herhalde görüntüleri birlikte bir kez daha seyrettiler. Bir de aldığım duyuma göre dördüncü hakem, Barış Şimşek'e maç oynanırken sahada ikinci topun olduğunu söylemiş diyorlar. Bütün bunları üst üste koyduğunuzda sanki iş; maçın tekrarına gidiyormuş gibi geliyor. Eğer hakem Barış Şimşek," Ben yanlış görmüşüm ve raporuma öyle yazmışım. İşin aslı görüntülerde olduğu gibidir" derse; döndüncü hakemin söyledikleri kağıda yazılırsa; Merkez Hakem Kurulu da "Olayın aslı budur" derse federasyonun bir karar vermesi gerekir. Eğer bütün bunlar olursa da MHK Başkanı Zekeriya Alp'in istifa etmesi gerekir. Eski MHK başkanlarıyla eski bir federasyon başkanının organize ettiği toplantılara giden Zekeriya Alp, en az ligde maç idare eden hakemler kadar hata yapar. Fazla uzamaz, fatura kesilir. Merak etmeyin.
BEŞiKTAŞ iÇiN PANSUMAN OLDU
Beşiktaş için hareketli bir haftadan sonra Elazığ maçı pansuman gibi oldu. Elazığ, bu ligde oynayacak bir takım değil. Beşiktaş bu takıma 4 gol attı. Peki çok mu iyi oynadı, mükemmel işler mi yaptı? Bence hayır. Sadece kazandı. Öncelikle şunu söyleyelim; böyle bir rakibe karşı Beşiktaş hücuma kalktığında, rakip ceza alanına geldiğinde en az 5-6 futbolcu olması gerekir. Ama siyah- beyazlılar bunu yapamadılar. Hep rakipten 3 veya 4 az sayıda geldiler rakip ceza alanı civarına. Eğer hücumda böyle oynuyorsan defansta rakibe hiç pozisyon vermemen gerekir. Bir de Beşiktaşlı futbolcuların adale sakatlıklarının bu kadar çok olması tartışılır.
ÖGRENECEKLER
HiÇ YAKIŞMIYOR...
Maç bitmiş. Doğru veya yanlış işler yapılmış. Ama Necip ile Gökhan hâlâ birbirilerine küfür ediyor. Bu tarz görüntüler anlık olabilir. Bırakın maçı antrenmanda da olabilir. Ama naklen yayınlanan bir maçta Beşiktaş gibi 'büyük kulüp' dediğimiz bir takıma bu tarz olaylar yakışmıyor. Demek ki, bu futbolcular giydikleri formanın ağırlığının farkında değiller. Veya o kulüp böyle futbolculara haddini bildiremiyor. Sakın bana birileri çıkıp da "Maçın atmosferiyle böyle şeyler olur" ahkamını kesmesin. Yemezler.