Sezon başından beri birkaç hafta hariç (özellikle Bursa maçı) Beşiktaş'ı izlediğimde büyük takım havası görmüyorum. Zaman zaman iyi oynayan küçük takım havasındalar. Büyük takım sahaya çıkar, kötü bile oynasa eğer 4-5 pozisyona giriyorsa en az üçünü gol yapar. Rakibini baskı altında tutar, bırakın rakibi baskı altında tutmayı Beşiktaş hakemi bile baskı altında tutamıyor... Zaten tribünde bayan seyirciler var. Saçma sapan bağırma çağırma ile futbolcuların da ritmini bozuyorlar.
Maç odunları attı ama...
Hayat ile futbol paralel giden şeylerdir. Mesela bir iş yaparsın o yaptığın işte nehir her zaman odun atmaz. Bazen çalı çırpı atar. Sen o odunu attığı zaman kenara istifleyeceksin. Yarın lazım olur diye. Çünkü o nehrin çalı çırpı atacağı günler de gelecek. Bu söylediğim cümleye bakın, bir de dünkü maçı izleyin, aynı şeyleri göreceksiniz. İlk 20 dakika Beşiktaş bol bol pozisyona girdi. Belki 5 tane. Yani maç ona odunları attı. Ama istifleyemedi. Sonra zaten çalı çırpı geldi, ondan sonra da bir gol yedi. Dua etsinler ikinciyi yemediler.
Neşteri vuracaksın!
Bu yıl bir şey beklenmez
ÖNDER ÖZEN HÂLÂ KEFiL Mi?
Sahaya bakıyorsunuz Beşiktaş için işler hiç de iyi gitmiyor. Peki kenardaki teknik direktör ne yapıyor, bilemiyorum. Galiba o da benim gibi karşılaşmayı seyrediyor. Ama onun benim gibi maç izlemeye hakkı yok. Duruma el koyması gerekiyor. Hatta sorumlularından hesap sorması... Bilic'in nasıl bir teknik direktör olduğunu Beşiktaş'ı yönetenlere veya şu anda futboldan sorumlu kişi olan Önder Özen'e sormak lazım. Ama 2 ay önce Önder Özen de "Bilic muazzam, ona kifilim" diyordu. Kefillik hâlâ devam ediyor mu bilmiyorum. Öyle ya da böyle bu Beşiktaş'ın daha iyi olması lazım. Artık Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı'na gelenler uyandı. Zemine uygun ayakkabı getiriyorlar. Beşiktaş- Kasımpaşa karşılaşmasında da kayanlar oldu ama geçmişe oranla daha az. Demek ki alınan tedbirler işe yaramış...
OYNAYANI KORUYUN, BOZANI DEĞİL
Hakemlerin geneli Beşiktaş maçlarında şuna dikkat etmiyorlar. Almeida hava topuna çıkacakmış gibi gösteriyor, hem topa çıkmıyor hem de eğiliyor. Arkadaki rakip topa yükseliyor, Almeida eğilince haliyle havadan inerken onun sırtına basıyor. Maalesef futbolu bilmeyen hakemlerimiz buna faul çalıyor. Burada art niyetli olan Almeida, rakipler değil. Hakemler evlerde pozisyonları izlesinler, aralarında tartışsınlar. O zaman görürler. Bakın hakem kardeşlerim; futbol oyun kuralları yol gösterir. Ama şunu unutmayın; oynayana prim verin bozana değil. Ondan sonra da bana "FIFA böyle diyor, UEFA böyle diyor" diye hikaye okumayın. FIFA da, UEFA da futbolda güzelliğin yanında; aldatmacanın, sahtekarlığın değil.