Tokyo Paralimpik Oyunları'nda, partneri Bülent Korkmaz'la makaralı yay açık sınıf karışık takım kategorisinde gümüş kazanan milli okçu Öznur Cüre, bir günde kararan dünyasını sporla nasıl aydınlattığını Hürriyet'e anlattı... 2014'te Ordu'dan, babası Kasım Cüre'nin kullandığı araçla İstanbul'a dönerken kaza geçirdiklerini söyleyen Cüre "6 kişi 120 kilometre hızla giderken, araç kontrolden çıktı ve takla atarak şarampole yuvarladık. Aracın tekerleği patlamış. Kimse ölmedi ama ben belden aşağı, annem boynundan aşağı felç oldu. 17 yaşında iken 1 saniyede dünyam karardı" dedi.
ÇOK AĞLADIM AMA ARTIK MUTLUYUM
O günün ertesinde kendisini bambaşka bir hayatın içinde bulduğunu belirten Öznur Cüre, "Artık omurilik felçli, yürüyemeyen bir kızdım. Bebekler gibi, sıfırdan emeklemeyi öğrenmem gerekiyordu. Annemin durumu benden çok daha kötüydü, hiç hareket edemiyordu. Artık ana-kız değil, kader arkadaşıydık. Bana 'Asla pes etme. Öyle şeyleri başar ki bizim gibilere ışık ol' derdi. Ben de gözyaşlarımı silip ona söz verdim, 'Başaracağım' dedim. Şimdi başarmanın gururunu yaşıyorum. Çok ağladım ama artık mutluyum" diye konuştu.
BABAM ANTRENMANLARA SIRTINDA TAŞIDI
Öznur Cüre, engelli olmanın eve kapanmak demek olmadığını ifade ederek şöyle devam etti: "Eve sıkışıp kalmak istemiyor, bir meşgale arıyor ama ne yapacağımı da bilemiyordum. Denize dalarken kafasını kayaya vurduğu için benim gibi omurilik felçli kalan milli okçu Bahattin Hekimoğlu, beni Okçular Vakfı'na davet etti. Böylelikle okçuluğa başladım. Babam bir yıl beni sırtında taşıyıp antrenmanlara götürdü. Zorlandım ama o davetle hayatım yeniden yeşerdi. Milli okçu oldum, yarım kalan lise eğitimimi bitirdim, üniversiteyi kazandım ve spor yöneticiliği okuyorum."