Bursaspor'da Sercan Yıldırım meselesi öyle bir ön plana çıktı ki takımın ilk yarıdaki başarısı, ikinci yarıdaki hedefleri resmen unutuldu. Tek konuşulan konu "Sercan hangi takıma gidecek, kaç paraya satılacak?" Dedesinin cenazesinde bile bu oyuncunun transferi konuşuluyorsa, durup düşünmek gerek. Henüz 20 yaşındaki Sercan'ın bundan sonra takıma ne kadar faydası olur? Dedesinin cenaze töreninde genç oyuncuyu hangi takıma verelim diye başkan, futbol şube sorumlusu ve menajeri zirve yapıyor. Sercan'a başsağlığı dileyip, basına Galatasaray'ın teklifinin daha cazip olduğu açıklaması yapılıyor. Oysa düne kadar "Asla satmayacağız" diyenler, anlaşılan gelen teklifler karşısında fikir değiştirmeye başladı.
Empati yapmak gerek Spor basınında her gün Sercan'a yapılan teklifler yer alıyor, şu kadar parayı bu takım veriyor, bu kadar para ve üç-beş oyuncuyu başka takım veriyor diye. Şimdi kendimizi Sercan'ın yerine koymak lazım. Zaten lükse düşkün olan, servet değerinde otomobillere binen bu yaştaki bir oyuncu, artık durmak ister mi? Kazanacağı paranın hesabını şimdiden yapmaya başlamıştır Sercan. Belki de yeni spor bir araba almanın planlarını yapıyordur. Bu durumdaki futbolcudan verim almak mümkün müdür? Zaten bu sezonun ilk yarısında oyuncunun kafasının ne kadar karışık olduğu sahaya yansıttığı futbolla çok net bir şekilde anlaşıldı. Bundan sonra yapacak tek bir şey kalıyor. O da Sercan'a yol vermek. Yolun açık olsun Sercan diyerek, kazanılacak parayla takıma bu oyuncuyu aratmayacak futbolcu bulmanın derdine düşülmeli.