16. hafta sonunda lider olan Kayserispor'un teknik direktörü Tolunay Kafkas hak ederek bu hafta da pek çok otoriteden yine övgü aldı. Arkası gelir mi gelmez mi bilmiyorum ama şu andaki başarılarında dolayı ben de onu kutluyorum. Kayserispor camiasını da... Benim lafım; 2-0 mağlupken Antalyaspor savunma oyuncularının amatörleri aratmayacak boyuttaki yaptığı hatalar yüzünden, 3-2 maçı kazanan Galatasaray Teknik Direktörü Rijkaard'ın da aynı övgülerden nasibini alması. Tabii 2. maçını kazanan Şenol Güneş'in de... Manşetlere yansıyan "Trabzon'a güneş doğdu" ifadesi oldukça dikkatimi çekti. Tesadüfen maç kazanan Fenerbahçe'nin ve kazanamayan Beşiktaş'ın hocaları ise eleştirildiler. Üstelik de her zamanki sebeplerden. Yerilen ve övülen teknik direktörler... Sadece sonuca bakıldığında Galatasaray övgüyü hak ediyor gibi öyle değil mi? Trabzonspor da, Fenerbahçe de... Ne de olsa maçlar kazanıldı!
Berabere biter miydi? Ne şekilde ve kimin karşısında oynandığının önemi yok! Galatasaraylı bir futbolcunun değerinin, şu anda ligde birinci sırada olan Kayserispor'un neredeyse tüm bütçesine denk olmasının daBöyle tablolar gördükçe üzülüyorum. Bu sonuçlar karşısında ahkam kesen yöneticilere sadece gülüyorum. Şenol Güneş farklı bir karakterdi. Onu seviyorum. Ama kazandığı 2 maçta Broos'tan fazlalığını göremedim. Denizli maçını kazandı ama Ferhat'ı hiç tanımıyor. İlk defa iyi oynayan Alanziho'yu çıkarıp onu sol öne koyması ise şaka gibi. Aslında şunu da merak etmiyor değilim. Rijkaard ile Şifo Mehmet yer değişse aynı maçta Rijkaard, öğrettikleri ve verdiği taktikle Kewell'ın attığı Galatasaray'ın 3. golünü engelleyebilirler miydi? En kötü ihtimalle maçı berabere bitirebilir miydi? Hiç sanmıyorum değişen bir şey olmazdı. Antalya gene kalecinin önüne dizilir ve pozisyon da gol olurdu. Allah birilerine rızk vermiş, onlar da yiyorlar. Afiyet olsun, hiç gözüm yok. Hak ederek ya da etmeyerek. Olay bu.