Medyadaki goygoycuların, reklam peşindeki yöneticilerin sidik yarışlarını rekabet diye insanlara yutturursanız sonu böyle olur. Kadın kadınlıktan çıkar, taraftar taraftarlıktan... Rezalete bakar mısınız? Kimi 10 yaşındaki çocuğun sırtındaki formaya tahammül edemiyor, kimi de "Beni tahrik ettiler" masalıyla binlerce kişiye orta parmağını gösteriyor. Üstelik bunu yapan bir bayan... Rekabet heyecanıymış, takımının hakkını savunmakmış, mış da mış... Yok ya! Yöneticiler ayrı bir komik. Medyadaki yağdanlıkların durumu daha içler acısı. En tarafsızım diyen F.Bahçeli arkadaş bütün savunmasını G.Saray taraftarının azgınlığı üzerine kuruyor... Kendi cephesini temize çıkaracak aklı sıra... İyi de arkadaş o parmağı nerene saklayacaksın! G.Saraylısı da saldırıyor parmak kaldıran kadına! Görmüyor tribündeki gözü dönmüşleri... Sorsanız hepsi tarafsız. Yerim sizin tarafsızlığınızı ben. Kimse palavra atmasın, bu manzara rekabeti değil, rezaleti anlatıyor... Medyanın ne "kadar çok gerilim, o kadar büyük ezeli rekabet" anlayışının sokakta ve tribündeki yansımasıdır bu... Bütün kalemşorlar, tribünlere oynayan yöneticiler kına yakabilirler. Bu eser onların. Ne kadar övünseler azdır...