Trabzonspor, yabancılarının takıma en az katkı sağladığı kulüplerden. Kimi performans olarak yetersiz, kimi sorunlu. Yani dört dörtlük olanı yok. Alanzinho'ya 4, Gabriç ve Cale'ye 2.5'ar milyon euro bonservis verip kadroya bile almamak, Trabzonspor'un kaldıracağı şeyler mi? Trabzon'un Türk sporuna getirdiği farklılık sadece şampiyon olması değil, altyapısıyla
da başarıyı yakalayabilmesi. Avrupa'daki büyük kulüplerin kahramanları altyapıdan gelmiyor mu? Örneğin Barcelona'nın kahramanı kim? Altyapıdan yetişen Puyol... Trabzonspor'un yerel kahramanı kim? Yok. Var ama Rusya'daÖnümüzdeki ay, mali genel kurul var. "Seçim de olsun mu?" diye tartışılıyor. Sanki seçimli kongre olursa Trabzonspor kurtulacak! Bu yönetim akılcı işler yapmak için seçildi. Ama kariyerinin son dönemini yaşayan Tjikuzu'ya 3 yıllık imza attırılıp, büyük bir yanlışa düşüldü. Yönetmeye talip olanların elinde yazılı kağıtlar olacak. 5-10 yıllık hedeflerini anlatan, bunların uygulamalarını da içeren yazılı taahhütler.
Kendi kriterleri olmalı Böyle bir kalkınma planı, yabancı sporcuların Trabzonspor'da oynamasına dair kriterler de getirecek. Tıpkı İngiltere'de, İtalya'da olduğu gibi. Futbol Federasyonu'nun yabancı kısıtlaması gibi Trabzonspor da kendi içinde yabancı kısıtlamalarına giden uygulamalar yapacak. Yoksa, al bir oyuncu, bonservisine 4 milyon, kendisine de yılda 2 milyon euro ver. Sonra başına bela olsun! Eskiye takılı kalmayalım ama şunu da unutmayalım; Trabzonspor'un 1996'dan 2009'a zirveye en yakın dönemleri, iyi yerli oyunculardan kurulu kadronun, kaliteli 3 yabancıyla desteklenmesiyle olmuş. Bu örnek her şeyi anlatıyorken ve Trabzon kenti harıl harıl futbolcu ihraç ederken, Trabzonlu gençlerin bir tek kendi takımlarında yer bulamaması manidar olsa gerek! Üstelik onların yerine o formayı giyenlerin sorunlu ve pahalı yabancılar olması, hiçbir şey vermeden sürekli almaları, Trabzon futbol felsefesine ihanet değil mi?