Derbi haftasındayız, yolda gören "Ne olur maç?" diyor... Bu maçlara şeytanın bile aklının ermeyeceğini bilen biliyor da, yine de bir mucize cevap arıyor etrafında. Atıyor oltayı, ne çıkarsa bahtına... Oysa bizim bu ya da başka bir maç için yapabileceğimiz şey teknik adamların sistemleriyle, takımların oyuncu yapılarını teraziye koyup tartmaktan daha fazlası değil. Bu tartı sonrası ise bazılarının zannettiği gibi skor çıkmaz, futbol çıkar ortaya. Nasıl mı? Şöyle... İki takımı ve teknik adamları değerlendirdiğimiz zaman o maçın, üç aşağı, beş yukarı nasıl geçeceğine dair bir şeyler söyleyebiliriz. Misal, hangi takımın daha baskılı oynayacağı, topun kimin ayağında daha çok oyalanacağı, kimin daha çok pozisyon bulabileceği vs... Bir ölçüde bunları tahmin etmek zor değil ama iş skora gelince orda biraz durmak lazım. Skor biraz da şanstır, top üç santim içeri vurup ağlara da gidebilir, üç santim dışarı vurup auta da gidebilir. Spor yazarı dediğin o topu rakip kaleye kimin daha çok göndereceğini söyleyebilir belki ama çok gönderen mi ağlarla kucaklaşır, az gönderen mi o nereden bilsin? Dahası kim bilebilir ki? Dolayısıyla derbi hakkında yazacaklarım bu minvalde değerlendirilirse sevinirim...
Gereğini yapmak Şimdi gelelim sadede... Daum'un, tıpkı Galatasaray maçında olduğu gibi koşan bir orta saha yapacağını sanıyorum. Önce beraberliği garantiye almak isteyecektir. Bir şekilde skor üstünlüğünü yakalarsa kalan zamanı eritmeyi hedefleyecektir. Bunu yapacak tecrübede oyuncuları olduğu da aşikar. Eğer son dakikada bir sürpriz yapmaz ise Mehmet Topuz'u da oynatacak, bu ciddi bir kumar olacaktır. Mehmet, seyircinin inadına coşup muhteşem de oynayabilir, ayakları da titreyebilir. Dolayısıyla bir anda maçın kader adamı durumuna gelebilir. Beşiktaş cephesinden bakınca Denizli'nin ne yapacağını kestirmek kolay değil. Trabzon'da ilk kez pragmatik bir teknik adam gibi davrandı, maçın gereğini yaptı. Yine aynı şekilde davranırsa, onun da koşan, mücadele eden, orta sahada basan bir takımla sahaya çıkması gerekir. Bunu yaptığı taktirde, fizik gücü Fenerbahçe'den daha iyi olan Beşiktaş özellikle ikinci yarıda çok daha fazla pozisyon bulacaktır. 'O pozisyonların kaçını değerlendirir' derseniz, 'Nereden bileyim ben' derim. Aslında uzatmaya gerek yok... Hikayeyi bilirsiniz... Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han "Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz" diye çıkışır. Orada bulunan ve velayet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, bunu duyunca hafifçe gülümseyerek şöyle der: Peder ne der, kader ne der! Bizimki de o hesap, gördüğümüz manzaraya göre biz bir şeyler dedik, kader ne der, onu da hafta sonu öğreneceğiz. Dileyelim ki, rezillik çıkmayan (Bkz: F.Bahçe-Galatasaray erkek ve bayan sportifmüsabaları), adam gibi bir derbi olsun.