Mendiğliniz var mı Kötü tezahüratlara yıllarca kulaklarını tıkayıp gözlerini yumanlar, iş kendilerine yapılınca velveleyi koparıyorlar. Bu taraftarı kucaklayan, aynı Yıldırım Demirören değil miydi?..
Gribal enfeksiyon yatağa düşürünce durumumu tahmin edebiliyorsunuz değil mi? Nane limon ne bulursam içiyor, yorgan-döşek yatıyorum. Bu sebepledir ki hoşgörünüze sığınarak konuları kısa tuttum. Herkesi de bu havalarda sıkı giyinmeye ve doğal aşılara; limon, portakal ve nar tüketmeye çağırıyorum. Anlayacağınız, doktorlar yerine manavlara gidin diyorum. Erman Toroğlu da öyle demiyor mu zaten! Konumuz grip değil ama garip şeyler oluyor etrafımızda. Bugün bu garipliklerden birine, sayın Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'e yapılan çirkin tavrı ama birazcık da öncesini konuşalım istiyorum. Öncelikle yapılanları tasvip edilemez, çok çirkin buluyorum, bu biline. Fakat, ama, lakin! Hafızalarımız taze, her olup biteni de dün gibi hatırlıyoruz. Önce Süleyman Seba, sonra Serdar Bilgili, şimdi Yıldırım Demirören aynı tepkilerle küstürüldü. Ne hazin ki bu kötü tezahüratlara yıllarca kulaklarını tıkayıp gözlerini yumanlar; iş kendilerine yapılınca velveleyi koparıyor,destek istiyorlar. Tabii iş işten de geçtikten sonra... Bu taraftarı kucaklayan, onlar üzerinden mesajlar veren; daha da öteye gidiyorum "Eski yerinize sizi yeniden getireceğim" vaadinde bulunan bu Demirören değil miydi? Dün bu taraftar iyiyken, bugün niye kötü? Dün beyaz gördüklerinizi bugün siyah görmeniz anlaşılır değil. Ezcümle, dün siz muradınıza ermiştiniz, şimdi sıra onlarda...