Galatasaray UEFA Avrupa Ligi F Grubu'ndaki 4. maçında konuk olduğu Dinamo Bükreş deplasmanında rakibini çok rahat bir oyunun ardından 3-0 mağlup etti ve bir üst tura çıkmayı garantiledi..
Dinamo Bükreş'in cezası nedeniyle seyircisiz oynanan maçta Galatasaray rakibini çok rahat bir oyunun ardından geçmeyi başardı. Sarı-Kırmızılılara galibiyeti getiren golleri Kewell, Nonda ve Mehmet Topal kaydetti. Bu sonucun ardından Galatasaray, Panathinaikos'un Sturm Graz'ı 1-0 yenmesiyle birlikte bir üst tura çıkmayı garantiledi.
LEVENT
TÜZEMEN: Rijkaard'ın sistemi (SABAH)
Rijkaard, Barış-Topal-Sarp üçlüsünün G.Saray'ın Sivas önündeki dirençli futbolunda etkili olduğunu görünce Dinamo Bükreş onbirini kurarken "Kazanan takım bozulmaz" felsefesiyle hareket etti. Savunma ile forvet arasında "Salıncak" gibi gidip gelen bu üçlü için Terim döneminde "Piranalar" olarak adlandırılan Emre- Okan-Suat üçlüsünden sonra G.Saray'ın yakaladığı en dirençli orta saha denebilir.
Bükreş önünde ilk 25 dakikada skoru 2-0'a getirmelerine rağmen oyunu rölantiye almadı. Her oyuncu takım savunması adına disiplin içinde oynadı.
Rijkaard sürekli, "Stoperlerimizin açılması ve top istemesi lazım" diyordu. Dirençli orta sahanın sağladığı konfor sayesinde Gökhan ve Servet rakiplerle sıcak temas etmemeye ve arkalarına oyuncu kaçırmamaya hem de açılarak rahat top kullanmaya başladı. Rijkaard'ın artık sistem değişikliğine gitmeyeceğini düşünüyorum. Ancak 4-3-3 sistemi zor ve hovarda bir sistemdir. Bu sistem bazı önemli isimlerin kulübede oturmasına neden olacaktır. Rijkaard, Galatasaray'da rekabeti üst düzeyde tutmak istiyorsa İtalyan Milli Takım hocası Lippi'nin, "Her oyuncuya hem yararlı olduğunu hem de vazgeçilmez olduğunu hissettireceksin" sözünü unutmamalı. EBRU KILIÇOĞLU: Avrupa sevdalısı (SABAH)
Galatasaray Dinamo Bükreş'i Romanya'da Kewell, Nonda ve M.Topal'ın golleriyle devirdi. Avrupa'da son 10 deplasmanında yenilmeyen Cimbom, gruptan çıkmayı garantiledi.
Sonuçta goller dışında hiç pozisyonu olmayan ilk yarıyı iki golün rahatlığıyla kapatıyor Galatasaray. 56'da Topal'ın soldan gelip kaleciyi çaresiz bırakan sert şutu üçüncü gol olarak yazılınca zaten olmayan futbol 'Avrupa tarihine' karışıyor... 69'da N'Doye'nin gördüğü ikinci sarı onu maçtan 'ihraç' ediyor. Onlar on kişi kalıyor, Galatasaray Avrupa için aldığı isimleri Elano ve Keita'yı bu dakikadan sonra oyuna alıyor ama 3 golün rehaveti çökmüş bir kere Cimbom'un üzerine... Skor da futbol da değişmiyor. Gelen 3 puan, hem 'gruptan' hem de travmadan kesin çıkış garantisi olarak 'kayıtlara' geçiyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Rijkaard'ın 'Barış' açılımı (SABAH)
Galatasaray dün gece Avrupa kulvarındaki bugüne kadar en rahat deplasmanını oynadı. Mutlaka daha önce çok farklı galibiyetler oldu. Örneğin 4-1 Sion deplasmanı gibi... Ama Dinamo Bükreş'in sahaya ne yapmak için çıktığını anlamak mümkün değildi.
Dünkü maçta tek aklımda kalan şey Mehmet Topal'ın attığı Hagi benzeri muhteşem goldü.
Bu yüzden Galatasaray hafta arası bir idman maçı yapıyormuş gibi hem pas yaptı hem de 2 gol üst üste buldu. İkinci yarıda fark 3'e çıktı. Galatasaray tempoyu doğal olarak iyice düşürdü. Ve hiç zorlanmadan güle oynaya 90 dakikayı bitirdi ve bir üst tura çıkmayı garantiledi.
Rijkaard'ı eleştireceğim tek nokta; Baros'un uzun süreli eksikliğinden sonra her an sakatlanma tehlikesi olan Nonda'yı maçların gidişatına göre daha ekonomik kullanması yönünde.
ŞÜKRÜ KANBER: Kısık ateşte tava! (FOTOMAÇ)
Galatasaray da altını kısık ateşle yaktığı tavanın içinde Dinamo'yu yavaş yavaş pişirerek iki dakikada kızarttı. Yirmi dakika bıkmadan, usanmadan, kontrol futbolunun en güzel örneklerini vererek rakibini uyku moduna aldı.
Mehmet Topal'ın şut atmayı hatırlayan golüyle fark üçe çıkmasına rağmen bile Galatasaray'ın üstüne gelmeyi hiç düşünmediler. Bu kadar yetenekli ve topa iyi vuran oyuncuların olduğu bir takımda ceza sahası dışı golün azlığı düşünülecek bir eksiydi. Topal'ın golü oyunculara şut atmayı da hatırlatmasını umalım. Bu maç da gösterdi ki, yetenekli oyuncular ile koşan oyuncuların harmanlanması zamanı geldi. Bu takımda aynı anda generaller forma giyemez. Apoletler en düşük yerden, Genelkurmay Başkanı'na doğru dengeli dağılmalı. Huzursuz geçen geçen ayın tekrarlanmaması için yapılacak şey bu kadar basit.
BÜLENT TULUN: Lider rahat (FOTOMAÇ)
Gayet soğuk bir havada, futbola oldukça uygun bir sahada Dinamo Bükreş'in cezalı olması dolayısıyla seyircisiz oynanan maça Galatasaray son derece temkinli başladı. Ancak ilk 10 dakika sonunda bu temkine gerek olmadığının farkına vardı. Çünkü rakip takım bırakın pres yapmayı veya önde basmayı, santra yuvarlağına bile zor geliyordu.
Kewell'ın yoktan var ederek attığı jeneriklik "klasik Kewell" golünün hemen ardından sağ kanatta bitmek tükenmek bilmeyen ataklarıyla Sabri'nin nefis ortasıyla gelen Nonda'nın ikinci golü de maçı o dakikada bitirdi.
10 puanla grubunda zirvedeki yerini koruyan Galatasaray, üç maç üst üste kazanarak travmayı atlatmış görünüyor.
YAŞAR YALÇIN: Sıcak goller (FOTOMAÇ)
Galatasaray'ın son iki maçına bakıldığı zaman sistem tartışılır. Barış, Mehmet Topal ve Mustafa Sarp'ın bir arada oynaması sarı-kırmızılı takımı daha garantici bir savunmaya götürüyor diye bunu savunanlar da çok. Ancak şu gerçeği de gözardı edemeyiz. Bu şekilde oynadıkları zaman Dinamo Bükreş maçında olduğu gibi Elano ve Keita da kenarda oturmak zorundalar. Tabii ki başka maçta Arda ve Kewell da olabilir bu isimler.
Ama hepsi profesyonelce davranıp derbinin izlerini çabuk atlatmasını bildiler. Ligde ve Avrupa'da yoluna devam eden bu takıma ara transferde 2 takviye yapılırsa hedefe gitmekte çok zorlanmayacaklar gibi görünüyor.