Ne zaman Trabzonspor'da işler yolunda gitmese hep kurtarıcılar akla gelirdi. Bu 20 sene önce de böyleydi, şimdi de böyle... Mesela şimdiki başkan Sadri Şener, bir kurtarıcı olarak Trabzon toplumunun önüne sunuldu. "Kariyerse kariyer, temsilse temsil, alın size dört dörtlük isim" dendi. Albayrak döneminde işler iyi ve yolunda gitseydi Sadri Şener, Bursa
maçındaki o gülen fotoğrafıyla hafızalarımızda kalmaya devam edecekti. Bugünlerde çok gülmediğini biliyoruz. Sadri Şener'i mutsuz eden saha sonuçları mı, yoksa saha sonuçları üzerinden kentte oluşan karşı cephe mi tam bilmiyoruz? Ancak yetki kongresinde yaşananlardan sonra Şener, fiziken olmasa da, manevi olarak Trabzon'a kırıldı, küstü. Saha sonuçlarından mutsuz, saha dışında küskün. Küskün olmasının bir nedeni de Şener'in başkanlığa giden yolda yanında olanların, artık yanında olmaması mı? Bunların en doğrusunu Şener biliyor. Ancak onun maçlardaki heyecanı, başarıyı herkesten daha fazla istediğini gösteriyor. Sportif başarı gelse de Trabzon'daki bazı kesimlerin, "Şener eski Şener değil" ana fikri devam edecek gibi görünüyor.
Kafalar rahat değil Bu sözleri yayanlar, olası bir olağanüstü kongreyi hedefliyor olabilir ama ne değişecek? Yeni gelenler de süre isteyecek. Kulüp yine zaman kaybedecek. Aynı şey teknik direktör için de geçerli değil mi? Broos giderse birilerinin başı göğe mi değecek? Trabzonspor sezon ortasında hoca değiştirip şampiyon mu oldu, kupa mı kaldırdı? Bir büyük takım, bir hafta sonra kendi sahasında ligdeki rakiplerinden biriyle önemli bir maça çıkacak ama kafası rahat değil. Başkanı da huzursuz, oyuncusu da, medyası da. Bu kadar huzursuz ortamdan mutlu bir fotoğraf çıkmasını beklemek hayalcilik olur. Trabzonspor'daki sorunlar bir Beşiktaş galibiyetiyle unutulur mu unutulmaz mı bunu zaman gösterecek ama eninde sonunda orada kılıçlar yine çekilir, birilerin kellesi alınır, olan Trabzonspor'a olur.