Böyle müthiş bir stada, böyle kötü bir zemin yakışmıyor. Trilyonluk ayaklar, her an sakatlanma tehlikesiyle oynuyor. Alın işte son derece kısır geçen maçın ilk golü yine zeminin azizliğinden geldi. Maçın ilk yarısı orta saha mücadelesi şeklinde geçti. 45 dakikada şöyle ağız tadıyla bir pozisyon bile izleyemedik. Daum sakat olan Alex'in görevini bu kez Kazım'a verdi. İleride Kazım'ı stoperde de görürsek kimse şaşırmasın! Alex'in çeyreğini bile yapamadı. Daum'un ikinci yarının hemen başında Kazım'ı oyundan çıkarması yerindeydi. Ancak onun yerine neden Santos'u aldığını anlayamadım. Sarı- lacivertli takımın dün geceki kadrosu tamamen savaşmaya programlı. Ancak sahada bir tane yaratıcı oyuncu yok! Neden böyle maçlarda Özer'i hiç düşünmez? Sonuçta pozisyon bulabilecek Semih ve Özer dışında kimse yok.
Bir puana sevinmiştir Bu arada Güiza'ya da bir haller olmuş. İstekli, güçlü, koşan, yırtan Güiza gitmiş, yerine ne yaptığını bilmez bir adam gelmiş. Pozisyona bile giremedi. F.Bahçe adına galibiyeti isteyen tek isim Emre'ydi. Koştu, mücadele etti. Tek başına savaştı desek yeridir. F.Bahçe ikinci yarı pas trafiğini yapamayınca Kayserispor akın akın gelmeye başladı. Özellikle beklerin kötü gününde olmaları buna çok büyük etkendi. Carlos ve Gökhan Gönül inanılmaz hatalı oynadılar. Kayseri'de Gökhan Emreciksin ve Cangele birçok pozisyon buldu. Ancak atamadılar. Daum'un Özer'i oyuna almak aklına 85. dakikada geldi. Tabii bu arada maç berabere gelmiş, takımın süngüsü iyice düşmüş. Zaten Önder sakatlanınca bu değişikliği de yapamadı. Tercihini Deniz'den yana kullanmak zorunda kaldı. Bu taktiksel hatalar F.Bahçe'nin puan kaybına neden oldu. Emin olun maçın sonucu Daum'u sevindirmiştir. İstanbul'a çok daha ağır bir mağlubiyetle dönebilirdi. Ne yapalım Daum bu! Bir maç deli, bir maç dahi!