Spor bakanlığı mı, Futbol bakanlığı mı(?) Doğrudur sayın bakanımız Özak'ın hep futbolu konuştuğu ama ona hiç atletizmi, güreşi, tenisi sormuyoruz ki o da bize bunları anlatsın!
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak'ın aldığı bu görev eski bir sporcu, eski bir futbolcu olması, faaliyetlerin bütün ayaklarını görüp yaşaması sebebiyle spor kamuoyunda "tam isabet" olarak değerlendirildi... Gelgelelim çok büyük avantaj diye sunulan bu durum, şu aralar dezavantaj gibi yansıtılıyor. Hep şu dile getiriliyor: Spor Bakanlığı mı, Futbol Bakanlığı mı? Diğer dalları, biz basın olarak sormadık, o da anlatamadı. Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın "Spor Bakanlığı" değil, "Futbol Bakanlığı (!)" olduğu eleştirisi, hep yapılmıştır, bundan sonra da yapılacaktır. Bu, futbola fazla yoğunlaşmamızdan, basın olarak futbolun dışındaki dallara hiç göz atmamamızdan kaynaklanıyor.
Sayın Özak'ın bunu tek başına aşamayacağını, bizim de yardımcı olmamız gerektiğini söylemeliyiz. Doğrudur, Sayın Bakan'ın futbola sıcaklığı, camialara ve isimlere aşinalığı, futbol söylemi diğer dallara göre daha fazla. Ama biz, "Sayın Özak; Erzurum'daki kayak, Ankara'daki eskrim, Ağrı'daki atletizm, Sinop'taki bilardo, Eskişehir'deki hentbol, Kahramanmaraş'taki güreş, Samsun'daki basketbol, Adana'daki salon ne durumda?"diye soruyor muyuz! Sayın Bakan dönüp "Futbol Bakanlığına hayır ama futbol basınına da hayır!" derse cevabımız ne olacak?