Hazır Trabzonspor bu hafta dinlenecek, meydan boş önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Senelerdir bu ülkede "Trabzonspor altyapısı, Trabzon özkaynakları, Trabzon çocukları, yerlinin yerlisi" laflarını işitir dururuz. Trabzonspor başarılı olacaksa yine yerli oyuncularla başarılı olacağı söylenir sürekli. İstanbul da bunu söyler, Trabzon da. Sonra
kazanılan 6 şampiyonluk ve kupalardan bahsedilir. Söz Akrep Celal'le başlar, Ahmet Suat Özyazıcı ile devam edip Özkan Sümer'le biter. Ama ne zaman iş pratiğe dökülür, bunların hepsi unutulur. Sanki bunlar hiç konuşulmamış gibi öz kaynak, altyapı, buharlaşır. Çünkü kimse gerçeklerle yüzleşmek istemez. Trabzonspor yönetimleri ile altyapı sorumluları da sürekli kaçak güreşirler. "Barcelona altyapısında A takım kadrosunda 10 oyuncu var" dediğinizde cevapları hazırdır, orası Barcelona! Sanki uzayda bir yer, sanki ulaşılmaz ütopya. Aslında ulaşılmaz olan ufuklar, ufuk meselesi. En büyük sorun hayal edememek.
'Ben demiştim'ciler! İş konuşmaya gelince, "Trabzonspor başarılı olacaksa Trabzon çocukları ile olacak" demeyi bilenler, icraata sıra gelince kafalarını kuma sokanların ta kendileridir. Çoğunluğu Trabzon'da yaşar. Camiaya sürekli yerlinin yerlisi fikrini pompalayıp ortalıkta görünmeyenlerdir. Onları iyi tanırsınız! Onlar yabancı hocalar ve futbolculardan kazık yendikten sonra ortaya çıkar, konuşmaya başlar. Öncesinde sesleri cılızdır. "Ben demiştim" cümlesini çok severler. Eğer Trabzonspor gibi altyapısı tescilli bir kulüp, Gabriç gibi, Cale gibi, Alanzinho gibi oyuncuları on senede bir yetiştiremiyorsa, bana ne altyapıdan ne de gençlik geliştirme merkezinden bahsedin. Trabzon medyası, taraftarı, camiası bir maçın hesabını sorana kadar altyapının hesabını sormayı denemeli. A takımda neden 3 oyuncu dışında kimsenin olmadığını da sormayı denemeli. Yoksa ligdeki 61'leri toplayarak yeni bir altyapı devrimi yaptığını söylerseniz kimse size inanmaz.