Fenerbahçe adeta forvetsiz gittiği Bükreş'te, Gaziantep maçının 'kötü adamı' Kazım'ın "İyi bir santrfor nasıl olurmuş?" sorusunu cevaplandırdığı maçta yalnız sonucu etkileyen golü atmakla kalmadı, 3 şutunu da sahanın iyilerinden Kolombiyalı kaleci çeldi. Daniel Güiza'dan daha iyi bir şekilde arkadaşlarına pozisyonlar da hazırlayan Kazım'ın tek kusuru ofsaytlara dikkat etmemesiydi. Fenerbahçe önemli eksiklerine rağmen çok iyi pas yaparak etkili bir futbol sergiledi ve hem ligde hem Avrupa kupası maçlarında kalesinde gol görmeyen rakibine deplasmanda diz çöktürdü. Eğer Santos, Kazım'ın kaleciden dönen toplarını boş kaleye gönderebilse farklı bir skor da meydana gelebilirdi. Sahanın en iyileri başta Emre olmak üzere, Gökhan, Kazım ve Lugano'ydu. Özellikle Gökhan, rakibin iki önemli kontratağını ceza sahası içinde çelerek kalesini golden korudu.
Daum sınıfı geçti Steaua Bükreş, ilk yarıda 11 kişiyle defans yapıp, topu lehine çevirdiği sırada çok süratli kontrataklarla sonuç arayan bir takım. Ama ünlü ve etkili futbolcularının olmaması, bu atakların gol ile sonuçlanmasına imkân vermedi. Maç içinde sadece bir kafa vuruşları üst direkten döndü o kadar. Teknik direktör Daum, Gaziantep maçından ders almıştı ve Bükreş'te sınıfı geçti. Gerek sahaya sürdüğü ilk onbir, gerekse daha sonra yaptığı değişiklikler yerindeydi ve sarı-lacivertlilerin sahadan galip ayrılmasını sağladı. Mehmet Topuz, çok sayıda şut attı ancak bir topu kaleyi buldu, onu da kaleci kornere çeldi. Özer Hurmacı, tam hazır değil ama yine de çok gayret etti ve klasını gösteren bazı hareketler sergiledi. Ancak hâlâ çabukluğuna kavuşamamış. Bu galibiyetle liderliğe yükselen Fenerbahçe, deplasmanda iki maçını da kazanarak iddiasını ortaya koydu.