Milli maç nedeniyle lige verilen arayı iyi değerlendirmek düşüncesinde olan Trabzonspor, Galatasaray karşısına puan için çıktı. Hugo Broos'un sahaya sürdüğü kadro kazanmaktan çok rakibi durdurmak üzerine kurulu olunca Cimbom'un kazanması da kolay oldu. Orta alanı kalabalık tutup savunma güvenliğine önem veren Broos, rakip kalede tek forvetle gol arama düşüncesindeydi. Rakibi durdurma yerine rakip karşısında oynamayı denese belki skor daha farklı olurdu. Yürüyen Galatasaray'dan puan alamayan bir takımın bu ligdeki hedefi ne olabilir? İki farklı skoru yakalayan bir takım karşısında oyuna müdahale edemeyen kulübe ne işe yarar. Kaleci Sylva yediği hatalı gollerle haftalardır 'Beni değiştir' diyor. Orta sahada ayakta kalan, oyuncu eksilten, üst üste iki olumlu pas yapan bir futbolcu yok. Colman, Serkan, Engin, Ceyhun, Gabriç 5'lisi rakibe yol güvenliği sağladı. Trabzonspor'da gözle görülür bir disiplin sorunu var. Profesyonelliği kafalarına hâlâ yerleştiremeyen futbolcuların beslenme, dinlenme ve özel hayatlarına dikkat etmedikleri ortada. Ligin 9. haftasında takımın yarısı darbeye bağlı olmayan sakatlıklar yüzünden oynayamadı. Hafta başında 'Maçı kaybetsem de ben takımın başındayım' diyen Broos'u saha sonuçlarının pek ilgilendirmediği açıkça ortada. Bu skordan sonra görevinde kalır mı bilemem. Belli ki Broos'u aldığı puanlardan çok sezon sonuna kadar alacağı para ilgilendiriyor.