Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, Habertürk muhabiri Erhan Telli'ye saldırdı. Arkadaşımız, Fatih Terim ile Yazıcı konuşurken kulak misafiri olduğu için hışma uğradı. Çünkü konuşmayı sadece iki kişi biliyordu ve haberin kaynağı olarak kendisinin görülmesine sinirlendi. Şimdi Cumhuriyet savcılarımızın el atması gereken bölüm geliyor. Sayın Yazıcı ile Telli arasında geçen olay tesadüfen veya bir anlık sinirlenme ile olmadı. Planlı bir şekilde, önceden karar verilerek, başkaları da devreye sokularak, bir kulüp başkanı, bir gazeteciyi tartakladı. Sonunda ölüm olsaydı, taammüden cinayetti ve müebbet hapis kaçınılmazdı. İki şoförün yol kavgası nedeniyle birbirlerine vurmasından bahsetmiyoruz. Ya da sokakta yürüyen iki kişinin bahane yaratarak yaptıkları ilkellik de değil bu olay. Bu saldırı planlanarak yapılmıştır. Basın özgürlüğüne karşı yapılmıştır. Akolması gereken insanlar tarafından yapılarak, toplum için yanlış bir rol model ortaya çıkmıştır. Bu olay karakol tutanaklarına 'adi vaka' olarak geçebilir. Ancak Bursa'daki savcılar, 'özgürlüklerin' tokatlanmak istendiğini görmeli, suçu bu boyutuyla yorumlayarak Yazıcı'yı hakim karşısına çıkarmalı. Her gün yüzlerce tehdit alan gazeteciler olarak bunu bekliyoruz. Hukukun, 'özgürlüğümüzü' koruması gerektiğine inanıyoruz.