Fenerbahçe ile Galatasaray'ın "silindir" serisi gözlerimizi o kadar kapattı ki, Sivasspor mucizesini yaratan Bülent Uygun'un burun üstü "çakılışını" kaçırdık. Sivasspor iki sezon müthiş işler yaptı. Çok büyük kadrolara rağmen zirve peşinde koştu. Yenmediği büyük takım kalmadı. Sahasında kâbus yarattı. Hatta Trabzonspor'un tahtını sallamaya başlamıştı ki Uygun'un görevi bırakması, sezon bittiğinde muhtemeldi. Yerine kim gelirse gelsin, başarısız olacaktı. Çünkü öylesine iki sezon vardı ki geride, aynı ivmeyi sürdürmek mümkün değildi. Uygun devam edince aynı akibeti yaşadı, bir yerde kendisinden sonrakilere de avantaj sağladı. Tam bir "feda" durumu var.
Sivasspor'un puansız haftaları sürerken, Bülent hocaya yönelik yapılan eleştirilerin genelde pozitif olması, kendisinin geldiği yeri de gösteriyor. Ancak iki yıl zirve peşinde koşan takımın yenilenmesi, yeniden motive edilmesi gerekiyordu ve bu uyum dönemini Bülent Uygun doğru sonuçlarla yönetemedi. Direnci ile ön plana çıkan takımının verdiği pozisyonları engelleyecek defansif kalitesi yoktu. Mehmet Yıldız ve Sezer Badur'un eksikliklerinde, pozisyonların gol olması da sağlanamadı. Bugün Daum'un elinden Alex'i, Rijkaard'dan Arda'yı alsak, hangi sonuçlar çıkar diye düşünüyorum. Bu yüzden tüm Anadolu takımlarına mazeret bırakmayacak bir performansla devam eden Sivasspor, hepimize çok şey öğretti. Her takımın bahanesiz hedef kovalayabileceğini gösterdi. Bunu yapan başkan Mecnun Odyakmaz ile Bülent Uygun'du. Böyle bir tecrübeyi umarım başka takımlarımız da yaşarlar. "Asker" Bülent'e, hem teşekkür ediyorum, hem de "Geçmiş olsun" diyorum.