Galatasaray'ın yeni transferlerinden Mustafa Sarp, ''Galatasaray'a gelmeden önce benim zaten kendime güvenim vardı ve başarılı olacağımdan emindim. Eğer forma giyememe konusunda korkum olsaydı, gelmezdim'' dedi..
Futbol Federasyonu'nun aylık resmi yayın organı Tam Saha dergisinin ekim sayısında röportajı yayınlanan Mustafa Sarp, son 3 sezondur Turkcell Süper Lig'de çıkış yapan oyunculardan biri olduğunu anlatarak, Ankaraspor'dayken kendisini ispatladığını ve oynadığı süreler içerisinde kendisini gösterdiğini kaydetti.
Oynadığı mevkide Galatasaray'da önemli
futbolcular bulunduğunun hatırlatılması üzerine de Mustafa, ''Galatasaray'a gelmeden önce benim zaten kendime güvenim vardı ve başarılı olacağımdan emindim. Eğer forma giyememe konusunda korkum olsaydı, gelmezdim. Çünkü Mehmet Topal ve Ayhan geçen sezon Galatasaray'ın yükünü çeken oyuncular, Linderoth İsveç Milli Takımı'nın kaptanı, Barış Özbek ise neredeyse Türk Milli Takımı'na seçilecek kadar iyi bir performans sergiliyordu. Hepsi banko oynayan futbolcular'' diye görüş belirtti.
Milli takıma gelirken, kulüp takımındaki performanslarının göz önüne alındığına vurgu yapan Mustafa, ''Ben de Galatasaray'da büyük bir rekabetin içerisindeyim. Bunun bir benzerinin milli takımda da olması normal. Ben de şu anda kendimi gösterme fırsatı buldum. Elde ettiğim konumu korumak için çabalarım. Burada takdir Fatih hocamızın. Bana şans verir, vermez, onun bileceği iş'' ifadelerini kullandı. İLK KAFA GOLÜM FENERBAHÇE'YE
Galatasaray'da attığı kafa golleriyle dikkati çeken Mustafa, ''Bu becerin futbola ilk başladığında da var mıydı yoksa çalışmalarla mı bu hale getirdin?'' şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
''İlk başta böyle bir becerim hiç yoktu. Futbolseverler hatırlayacaktır, Ankaraspor'da oynarken Fenerbahçe'nin 21 maçlık yenilmezlik serisine Ankara'da 2-1'lik galibiyet elde ederek son verdiğimiz bir karşılaşma vardır. O maçta kafayla ilk golü atmıştım. İlginçtir, maçtan bir gün önce menajerim Ankara'ya beni ziyarete gelmiş ve 'Şu boyundan posundan utan, bir kez de çık kafayla bir gol at' diye serzenişte bulunmuştu. O güne kadar da kafayla bir tane bile golüm yoktu. O kafa golünü attıktan sonra bende anormal bir değişim oldu. Yanlardan gelen ortalara, kornerlere kafa vurarak goller atmaya başladım. Gerçekten çok enteresan. Tabii bunda yaptığım çalışmaların, sistem içerisinde teknik direktörünüzün size vermiş olduğu görevlerin de ilgisi var. Kendinize olan güveniniz de ayrı bir etken. Şansım da yanımda oldu, ortayı yapanlar iyi oldu. Böylece bu alanda bir hakimiyetim oluşmaya başladı.''
7 KELİMEYLE RİJKAARD
Sarı-kırmızılı futbolcu, ''Teknik direktör Frank Rijkaard'ı bize birkaç kelimeyle anlatsan hangilerini sayardın?'' sorusu üzerine, ''Tevazu, heyecan, disiplin, bilgi, birikim, strateji ve insanlık'' ifadelerini kullandı.
Mustafa, 4 yıl sonra kendini nerede görmek istediğiyle ilgili soruyu, ''Tabii ki Galatasaray'da görmek isterim. Yaş olarak biraz daha genç olsam Avrupa diyeceğim ama... Neden olmasın? Bu iş hiç belli olmaz'' diye yanıtladı.
UEFA Avrupa Ligi'ndeki hedefleriyle ilgili bir soruya ise Mustafa Sarp, ''Daha önce UEFA Kupası'nı kazanmış bir takımın hedefi çeyrek final ya da yarı final olmaz ki. Yine bu kupayı kazanmak istiyoruz'' diye yanıt verdi.
KENDİMİZE GÜVENİMİZ TAM
Turkcell Süper Lig'de son yıllarda büyük-küçük takım ayrımı kalmadığını, en küçük bir rehavette hemen cezalarının kesildiğini anlatan Mustafa, şu ifadeleri kullandı:
''Sivasspor'un son iki sezonda neler yaptığını gördük. Özveriyle bir yerlere gelinebileceğinin en güzel göstergesiydi onlarınki. Ayrıca bizim kadromuzdaki hiçbir oyuncu da böylesi bir rahatlama içinde değil. Isınmaya çıkarken bile, 'Bugün savaşarak kazanacağız' diye düşünüyoruz. Mücadele verirken zaten kaliteniz de ortaya çıkar. Ama 'Nasıl olsa biz kaliteliyiz' diye rakibinizle karşılaşırsanız, o zaman sonuç hüsran olur. İyi bir takımımız olduğunun bilincindeyiz. Bu yüzden de kendimize güvenimiz tam.''
EN İYİSİ MEHMET TOPAL
Mustafa Sarp, ''Türkiye'de hangi ön liberoları beğeniyorsun?'' şeklindeki bir soruya karşılık da ''Bence Türkiye'nin en iyi ön liberosu Mehmet Topal. Ayhan ağabey de önemli bir orta saha oyuncusu. Bursaspor'dan Bekir Ozan Has da uzun süre benim partnerim oldu. Onun da çok iyi bir futbolcu olduğunu düşünüyorum. Emre Belözoğlu da kendini ispatlamış bir isim'' dedi.
ÇOCUKLUĞUM ALİ SAMİ YEN'DE GEÇTİ
Mustafa, babasının koyu bir Galatasaray taraftarı olduğunu vurgulayarak, çocukluğunun Ali Sami Yen Stadı'nda geçtiğini kaydetti. Mustafa, şunları kaydetti:
''Ailede tek futbol oynayan benim. Benden başka bir de kız kardeşim var. Babam terzi, annem ise ev hanımı. Aslen Adanalıyız. Rahmetli dedem vefat ettikten sonra babaannem Diyarbakır'a göçüyor ve orada yaşamaya başlıyorlar. Babam ise büyük bir Galatasaray sevdalısı ve bu aşkı yüzünden 20'li yaşlarda annemle birlikte Diyarbakır'dan İstanbul'a geliyor. Çocukluğum Ali Sami Yen'de geçti diyebilirim. Babam beni hep maçlara götürürdü. O maçları hala hatırlıyorum. Galatasaray'da oynamam babam açısından da çok ilginç bir tesadüf. Sen kalk 30-40 sene önce Galatasaray için İstanbul'a gel. Oğlun da Galatasaray'da futbol oynasın. Herhalde babamdan mutlusu yoktur.''