Bugün belki de bir gazeteci olarak değil de İnşaat Mühendisi olarak anlatabilirdim onu. Meslekte 40 yılı geride bırakmış. Gazeteci olmak aşkına okulu 4. sınıfta asmış. "İyi ki de asmışım, pişman değilim" diye anlattı. Öcal ve Hıncal Uluç kardeşler ile büyüdüm diyor. Özellikle Öcal Uluç'a büyük saygı ve sempatisi var. İşe basketbol panoraması yaparak başlamış. Hemen her spor dalı ile ilgili geniş bir bilgi birikimine sahip. "Takım yazarı değil, spor yazarı oldum" diyor. Mülkiye takımında basketbol, 16 yıl basketbol hakemliği ve Türkiye Basketbol Federasyonu'nda üst düzey görevlerde bulunmuş.
Konuşması esnasında ilginç bir detay var ki onu kamuoyu hiç bilmiyor: Erman Toroğlu'nu Türkiye'de ilk vitrine çıkaran kişi olmuş. "Tercüman gazetesinde ilk yazıyı ben yazdırdım ona" diyor. Nice yıllara Doğan abi...