Kötü haber iyi haberi kovar" yargısı gazetecilik için neredeyse anayasa gibidir. Ben de buradan uyarlayarak "kötü yorum iyi yorumu kovmamalı" diyorum. Hayatını tersten çakmak üzere kurgulayanlardan, en küçük bir negatiflikte keskin kalemlerini bileyenlerden, topu ayağını vurmaktan aciz ama herkese ders vermeye bayılanlardan geçilmeyen bir ülkedeyiz. Ve bu kıymeti kendinden menkul zevatın şimdilik bir kısmı, Galatasaray takımının oynadığı futbola laf söyleyememenin kabızlığı içinde Rijkaard'a yapılan olumlu yaklaşımları 'ama' ile başlayan cümlelerle sokuşturma yapma çabasındalar... Ama defansta sorunlu, Servet ve Gökhan Süper Lig için yeterli ama Avrupa Ligi'nde göreceğiz. Ama Keita ve Arda yardım etmiyor bu sistem hep böyle yürümez. Ama güçlü takımlarla maç yapmadılar, hele o zaman görelim. Ama Barcelona'da çok kötü bir başlangıç yapmıştı. Ama, ama, ama...
Tebriği hak ediyor Rijkaard eğer burada da kötü bir başlangıç yapsaydı bu beyler mutlu olacaklardı kuşkusuz. Bana sorarsanız sahalarımıza yepyeni bir görsel şölen sunan Rijkaard, oyuncuları ve bu ortamı hazırlayan yönetim şu anda her tür tebriği fazlasıyla hak ediyor. İşler iyi gidiyor, kötü gittiğinde bendeniz de dahil zaten fazlasıyla acımasız olacağız. Ama taraftarına seyir zevki yaşatan, rakip takım taraftarını bile ekran başına çeken, oyuncusundan seyircisine zevk cümbüşü yaşatan bir ortamda Rijkaard'a övgüler az bile... İşte cuma akşamı Beşiktaş 8 milyon euroluk Tabata'sı olmayan Gaziantep'i yenemedi, hatta beraberliği zor kurtardı. Aynı Gaziantep'i sarı-kırmızılar ligin ilk maçı gibi zor bir noktada üç golle geçmişlerdi. Zaten bu sütunu takip edenler bilirler, bol gol atan ama gol de yiyen bir takım seyredeceğimizi yazmıştık. Teşekkürler Rijkaard.